Çok Geç Diye Bir Zaman Yoktur…..

Merhaba..Nasılsınız,nasıl soğukla aranız?

Bayram tatilinden sonra çalışmaya başlamak zor geldi mi?Ben bu tatilde yağlıboya tablomu neredeyse bitirdim. Bugün okula götürdüğümde hocamız çok beğendi.))Birkaç günlük işi kaldı. Benim şimdi, yeni yapacağım resmi seçmem lazım..

Resim yapmaya herzaman  ilgim olmuştur.Ama geçen seneye kadar bir türlü kurslara gitmek kısmet olmamıştı.

Görüyorsunuz değil mi,bu iş istemeye bağlı,yaşla filan ilintili değil. İsteyeceksiniz, kendinizi yeniliklere açaçaksınız, yapmaktan korkmayacaksınız, ben yapamam ki demiyeceksiniz…Sizi ne mutlu ediyorsa onunla uğraşacaksınız.

Sonra biraz da çevreyi boş vereceksiniz.Şimdi siz şarkı söylemeyi seviyorsunuz,yaşınız olmuş 70 üstü,sizin yaşınızdakiler çekilmiş köşelerine oturuyorlar,tamda yaşlılık sendromuna girmişler.  Ama siz o yaşta sahnedesiniz. Gerçekten çevremde böyle biri var. Ve kendisini gönülden destekliyorum.Aferin N… Teyzeciğim.)))Seni çok seviyorum..

Benim ablamda mesela, 50sinden sonra müziğe başladı ve maşallah her konserde de solosu oluyor,ben den çok iyi anlayacağınız.))) Öyle mutlu oluyorki şarkı söylerken. Şimdi onu mutsuz etmeye kimin hakkı var? Kötü bir şey yapmıyor ki,şarkı söylüyor.)))

2009 yılında Amerika yolculuğumda Mexico City’e gitmiştik. Bir süper markette kasada çalışan kadın hiç mübalağsız 80 yaş veya üstüydü. Saçlar beyazlamış,yüz kırışmış,ama mağrur bir edayla çalışıyordu. Ben özellikle onun kasasına gidip ödeme yapmıştım. Ahh aklım ,keşke birde resim çektirseydim.))) Vallahi bayağıda dinç duruyordu.Yaşama  aşkına hayran kalmıştım.

Şu sıralar gazetelerde gördüğüm enteresan yazılardan devamlı bahsediyorum sitemde. Şimdi de geçen gün, Güzin Abla Köşesinde okuduğum  yazıdan alıntı yapmak istiyorum.

Rose,87 yaşında üniversite öğrencisi olmuş. Evet yalnış yazmadım. 87 yaşında. Öğrenciler önce şaşırmış, sonra çok sevmişler Rose’u.

Ve sömestir sonunda, ondan konuşma yapmasını istemiş öğrenciler.O tam konuşma yapmak için kürsüye çıkarken, elindeki konuşma kartlarını düşürmüş. Önce biraz utanmış,sonra kusura bakmayın heyecanım yatışsın diye bir duble viski içimiştim,sonuçu görüyorsunuz,en iyisi size aklımda kalanları söyleyeyim,şimdi bu kartları sıraya koyamam demiş.

Ve konuşmasına şöyle devam etmiş: Yaşlandığımız için eğlenmekten, oynamak ve yaşamaktan vazgeçmeyin.Eğlenmek,oynamak ve yaşamaktan vazgeçtiğimiz için yaşlanırız.

Genç kalmanın, mutlu olmanın ve başarıya ulaşmanın sadece dört sırrı vardır:
Her gün gülmek ve yaşama katacak mizah bulmak…
Bir rüyaniz olmalı mutlaka…
Rüyalarınızı kaybettiniz mi, ölürsünüz.
Etrafımızda dolaşan pek çok kişi, aslında ölü ve bundan kendilerinin bile haberi yok…

Yaşlanmakla, büyümek arasında çok büyük bir fark vardır. Eger 19 yaşındaysanız ve bir yıl hiç bir şey yapmadan, hiç bir şey üretmeden bir yıl sırtüstü yatarsanız, sadece bir yaş yaşlanır, 20 olursunuz.. Ben 87 yaşındayım ve ben de bir yıl hiç bir şey yapmadan, hiç bir şey üretmeden sırtüstü yatarsam, 88 yaşımda olurum. Herkes bir yılda bir yaş yaşlanır. Bunun için özel bir yetenek ya da bilgiye ihtiyaç yoktur. Oysa bir yaş daha büyümek için, mutlak birşeyler yapmak, üretmek, kendini geliştirecek fırsatları bulmak ve kullanmak gerekir.
Asla pişman olmayın…
Biz yaşlılar, genelde yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan pişman oluruz çünkü.. Ölümden korkan insanlar, pişman olanlardır… Pişman olmaktan korktukları için hiçbirşey yapmayanlardır…”

Ne güzel anlatıyor değil mi?İşte, bu yaşama sevinçi insana hayata bağlayan.

Muhakkak birşeylerle meşgul olun ,üretin…. ama dedikodu değil.))))

Sevgili okurlarım, gönlünüzden geçen, yapmak isteyipde yapamadığınız güzel şeyleri gerçekleştirmeniz dileği ile, hepinize iyi  günler diliyorum. Sevgiyle kalın..