Garipçe Köyü..

Bu  sabah kahvaltıya , Sarıyer’e 11km uzaklıktaki, Garipçe Köyüne gittik.Ufacık deniz kenarında,kayalar arasında kalmış, tarihi kaleleri olan bir yer. Halkı balıkçılıkla uğraşıyor. Çok göç vermiş.2 restaurantı ve bir bakkal dükkanı  var.1941 Yılında inşa edilmiş Yeni Cami’sinin,  tarihi bir özelliği yok.

Bugün   Samanyolu Tv için, dizi film çekiliyordu kalelerinde onlarıda izledik.

Saat 10.30 gibi, Garipçe’deydik. Arkadaşın arabasıyla gittik.Bizden başka bir masa daha vardı. Sonra  birden dolmaya başladı,turlar geldi, etrafda neredeyse boş masa kalmadı. Hem kahvaltı veriliyor ,hem de balık ve et çeşitleri var. Özellikle tatil günleri, daha da kalabalık oluyormuş. Rezervasyon yaptırıp geliyorlarmış. Suyuda çok meşhurmuş. Böbrek taşlarını düşürüyormuş. Hatta bizde boşalan şişelerimize Garipçe çeşmesinden su doldurup içtik.

Kahvaltıda ekstradan 3 çeşit yumurta vardı.Menemen, sucuklu yumurta ve kuymak.Adam başı 20tl idi.Çay sınırsızdı.Havada o kadar sıcaktı ki, ben Sinop gibi serin olabilir düşüncesiyle kalın kıyafetlerimden getirmişim, burada kıyafet yönünden sıkıntı çektim.

Garipçe’nin kalesine çıkıp Karadeniz’i izledik.Sonrada bindik arabamıza Rumeli Fenerine gittik.Burasıda yine küçük bir yer. Bol miktarda balıkçı tekneleri vardı. Çok bakımsız geldi burası bana.

Sonra arkadaşlar Golden Beach’e gidelim dediler. Yakınmış Fener’e.

Yol üzerinde yeni inşa edilmiş,birçok villalara rastladık. Demek İstanbul’un kalabalığından kaçan, buralarda ev alıyor veya kiralıyor.

Golden Beach,Karadeniz’de bir koy. Kumu hep çakıldı. Orayı görünce ah Sinop’um ahhh demeden geçemedim.Deniz ve sahil yönünden  Sinop fark atar ama,tesis yönünden  birşey diyemeyeceğim. Bungolov yapmışlar ve Otel de vardı. Geceliği 150 tl imiş. Ağaçlar arasında çok güzel. Yazında serin olur muhakkak. Aslında sanıyorum kışında konaklanıyormuş. Resturanı açıktı. Sahil belkide henüz deniz mevsimi açılmadığı için bakımsızdı.

Önce salıncaklarda sallandık, sonra sahile yürüdük,arkadaşaların birkısmı ayaklarını denize soktular ve soğuk olduğunu söylediler.Tepede büyücek bir kamelya da vardı , orada oturduk birsüre,şarkılar söyledik, oynadık.

Karadenize karşı oyunlarımızla ve müziklerimizle kurtlarımızı döktük.)))

Çok güzel bir gün geçirdik. Eve geldiğimizde saat 15.30 olmuştu. Aman Allah’ım ne çabuk geçiyor günler. Saat 20.30za doğru hava kararıyor ve çocuklar sırayla eve gelmeye başlıyorlar.

İşte birgün daha sona erdi. Yarına Allah kerim….Hoşcakalın..