Biliyorsunuz Halk Eğitimi Merkezi & ASO Müdürlüğünü sergisi 14.haziranda açılmıştı. Dün akşamda tüm personel ve öğretmenlerine yemek verdiler, öğretmen evinde. Ben de davetliler arasındaydım,sunuculuklarını yaptığım için. Önce Vali yemeğe katılamıyorlar dediler. Biz çorbalarımızı içmiştik ki aniden hareketlilik başladı salonda,haberciler girdi içeri,sonrada valimiz ve emniyet müdürü geldiler. Beraberce mantılarımızı yedik. Okul müdürü Ayşe Hanım teşekkür konuşması yaptı, ardındanda Valimiz. Sonrada çaylarımızı içip biraz sohbet edip dağıldık. Havada pek güzeldi. Ya hava durumuna baktım da Sinop’u yarın 31 derece gösteriyor,inşallah yanlış yazılmıştır.(((Sıcağı sevmiyorum, gücümü alıyor.
Bugünde sergi salonunda ben ve arkadaşım nöbetteydik. Ürünleri inceleme fırsatım oldu. Vallahi bayanlar el işleriyle,göz nurunu dökmüşler tüm ürünlerin üstüne. Ellerine kollarına sağlık.
Takı tasarımı,dokumacılık,seramik,el nakışı,pach work,ebru sanatı, hele Kitre bebekleri görecektiniz.Süheyla Hocanım bahsetmiştide,bebeklerdeki kıyafetlerin bağcıklarını bile kendileri dokumuşlar,o minicik kıyafetleri nasıl ördüler, nasıl işlediler vallahi anlamadım. Yöresel kıyafetli bir bebekleri,Türkiye 3. Sü olmuş.Diğer tarafta bu bebekleri öyle güzel panolara yerleştirmişlerki, hepsi gerçek gibiydi vallahi, emeği geçen tüm arkadaşlarımı kutluyorum. Bizim kadınlarımız ne kadar marifetli Maşallah ..
Nazım Hikmetin şiirini tüm bayanlarımıza armağan ediyorum.
Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde
yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir
harman yerinde dokuz zilli
köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran,
Ne o,ne bu,ne döşek,ne köçek,
Ne ayal,ne vebal
O benim kollarım,bacaklarım
Yavrum,annem,Kız kardeşim,
Hayat arkadaşımdır.
Nazım Hikmet Ran