VE GİTTİK….Serap Teğmen..

Bu bir gezi kitabı değildir. Bu bir büyük şehir yaşamının sıkıştırdığı hayatın içinde kendi hayatlarını sorgulayan, şehin ışıltılı yaşamında giderek içlerine dönen 13 kadının, yaşamlana ara vererek sırt çantalarını kapıp uzaklara gitmesinin hikayesidir.

Diyor Serap Teğmen,bu kitabı için.

Hande Akın’ın hediye ettiği, yeni fırsat bulup ancak okuyabildiğim son kitap.
13 kadının Hindistan’a yaptığı yolculuk, orada yaşadıkları, yaptıkları akıcı birdille yazılmış. Bu 13 kadının içinde Hande Akın’da var.
Gezmeyi seven biri olarak bende onlarla dolaştım Hindistan’ı.))
Ama şaka bir tarafa kısmet olursa, birkaç sene içinde ben de gezi programıma alacağım Hindistan’ı.Fakat buradaki kadınlar gibi içsel bir yolculuk olurmu benim için bilmiyorum.
Bizlere anlatılanlar ve bu kitapda yaşanılanlar farklı.. Neden farklı …Bakış açısı farklı çünkü. Onlar Hintlilerin yaşantılarına öyle farklı gözlerle bakmışlar ve yaşamışlar ki, aşık olmuşlar oraya.
Onların kültürlerinin içine girmişler, meditasyonlara katılmışlar.Yoga yapmış, birçok bölgeyi dolaşmışlar, onların Hindistan gezisi ,turistlik bir gezi değil,içsel bir yolculuk.
Bu kitap, sadece Hindistan’ın ruhunu değil, bu seyahate çıkan kadınların da ruhunu anlatıyor.
Yazar kitabın arkasında:’’ gerçek mucizeyi biz yaratırız, kim olursak, hangi kültürden olursak, kaç yaşında olursak olalım fark etmez.Yeter ki değişebilelim, yeter ki hayallerimizin peşinden gidecek cesareti göstere bilelim.
Bu kitabı okuduğunuzda, aynı benim gibi hayallerinizin peşinden gitmek için bir adım atacaksınız ‘’diyor.
Yine kitabın bir bölümünde, ’’anda yaşamayı bilmiyoruz biz. Mutluluğun hep bir şeylere bağlı olduğunu düşünüyoruz.Sadece yaşadığımız anda olduğunu fark edemiyoruz.Mutluluğu bir kadından, bir erkekten, bir sevgiliden, kazanılacak olan paradan beklemek yerine,andaki mutluluğu fark edebilsek ve farkında olduğumuz anları çoğaltabilsek.Ve aşk desek..Aşk şu andır, dolunaydır, meltemdir,sendir, bendir, evrendir’’ diyor.
Kitapda yine çok önemli kabul ettiğim bir bölüm var ,sizlerle paylaşmak istediğim.
‘’Kadriye fısıldayarak devam ediyor .’’Biliyormusun Serap,eskiden hiçbirşeyin farkında değilmişiz.
Bütün duygusal ihtiyaçlarımızı,beklentilerimizi,ilgimizi,şefkatimizi,tensel ve dokunsal ihtiyaçlarımızıhep bir erkekten bekleyerek sınırlamışız kendimizi.Onları görünce mutlu,görmeyince de mutsuz ve huzursuz olmuşuz.Hep bir beklenti…Hep başkaları sevecek…Hep başkaları arayacak… Ben 40 yaşımdan sonra kendi içsel yolculuğuma başladığımda,Kadriye’yi aslında hiç sevmediğimi öğrendim.Bilmiyormuşum ki..Kadriye’yi sevmek ne demek bilmiyormuşum.Kadriye için hep başkalarını sevmek,onları mutlu etmekmiş ön planda olan.Kocasını mutlu etsin,kızını mutlu etsin,arkadaşlarını mutlu etsin…Kadriye bilmiyordu ki, önce kendini mutlu etmezse,diğerlerini mutlu etmeyi,sevmeyi zaten bilemeyecekti.Kadriye fedakarlık yapmayı sevgi zannediyordu o zamanlar.Hepimizin zannettiği gibi.Ama sonra anladım ki, ben kendimi sevmiyormuşum aslında. Ve sevmediğim içinde, karşımdakinden inanılmaz ilgi bekliyor,sevgi ve şevkat açlığı çekiyormuşum.Sonra da gelsin ayrılıklar tabii.Şimdi bu ayrılıkları neden yaşadığımı anlayabiliyorum.Sen kendini sevmeyince , hayatına giren insanlarda seni sevmiyor ve çıkıp gidiyorlar, diyor yazar.
‘’Yaşamın akışına direnmek yerine,yaşamla akabilmeyi başarabilsek.İşte ozaman herşey daha farklı olacak.’Bakın , bu cümlede de çok anlam gizli.
Yazarın Hindistan’ı nasıl bulduğunu sorduğu bir başka kadın, bakın nasıl cümlelerle anlatıyor duygularını:
‘’On günlüğüne çatal bıçak dahil her türlü medeniyetten uzak kalıp yoga ve meditasyon yaparak kendisini dinlemeye gelmiş insanlarla tanışabilmenin keyfini yaşadığım, meyvelerine doyamadığım, paylaşmanın ,yardım etmenin,dinlemenin, şükretmenin tadilabilecek en büyük hazlar olduğunu anladığım yerdi.Hırslardan arınmak gerektiğini,çünkü sefilken de mutlu olunabileceğini anlamıştım.’’
Sevgili okuyucularım. Gerçekten enteresan güzel bir kitap. Belki de siz de bu kitabı okuduğunuzda O, 13 kadının peşine düşecek, kendi içinizde içsel bir yolculuk yapacaksınız. Okuyun bence…

Hakkımda Nilgun

Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

Vadideki Zambak..Balzac

Bu defa da bir dünya klasiği bitirdim. Bu romanı yıllar önce okumuştum, bu defa yine …

Yorum

  1. blank

    Çok ilgi çekici..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.