Derya Kuzusu Bunlar….

Sabah ezanı okunuyordu,eşim beni uyandırdığında.Bir türlü fırsat bulup gidememiştim bu yaz,  erken saatte balık tutmaya. Bu sabaha kısmetmiş. Saat 6.30 da tekneyle ayrıldık iskeleden.Deniz  durgun, hava sıcaktı. Ben üstüme giymişim  kalın kazakları, baktım terledim, hemen çıkardım.

Bu arada bazı tekneler daha yeni gelmişler balık avından. Bazıları palamutları kasalara istifliyordu, bazıları sabahın karanlığında sahildeki Balıkçı Parklarında çaylarını yudumluyor,sohbet ediyorlardı.

Sabahın sesizliğinden sanırım, sohbet seslerini  duyabiliyordum.

Normalde saat 6.30 da uyuyor olan ben, gün daha yeni ağarmaya başlarken , teknenin içinde ,doğan güne günaydın diyor, mendirek içinde atlayan balıkları izliyordum.

Eşim hemen oltayı salmaya başladı.Ben sabahın güzelliğinden faydalanıp bol bol resim çekiyordum. Henüz güneş yüzünü göstermemiş, adanın arkasında saklanıyordu. Bu arada,  o eskiden evlerin olmadığı Ada’yı, şimdi koca koca taş binalar sarmıştı.

Sadece sokak lambaları yanıyordu. Bazı evlerinde camlarından tek tük ışıklar yansıyordu gözüme. Birden dedim şu anda neler yaşanıyor bu evlerde kimbilir?

Kimi horul horul uyurken, bir diğeri belki ağlıyor, bir diğeri namazını kılıyor…. birileri kavga ederken, bir başkaları belki de sevişiyordu…

Bazen hep birbirimize sorarız bu kim diye?Önceden herkes birbirini tanırken,şimdi tanıdık yüzlere bile rastlamak zor oldu. Neden diye düşündüğümde, bu koca koca yapılmış taş binalar söylüyordu cevabı…

Kim bilir nüfus kaçtı o zamanlar,şimdi ne oldu? Sinop büyüdü, gelişti, üniversite açıldı, talebeler geldi..

Her geçen gün değişen, büyüyen bir Sinop…

Hay Allah yine daldım gittim..Ben size palamut avımızdan bahsedecektim. Sabahın ilk siftası Vira Otelin hizasına gelmeden vurdu. Ben tutuyordum oltayı. İlk vuruş,ilk heyecan hemen asıldım oltaya, sonra biraz boşladım ve çekmeye başladık. Eşim denizden çekerken , bende görüntü aldım. 1 tane vurmuştu. Biraz daha gezdik oralarda. Bu arada büyük balıkçı tekneleride rızıklarını almış,dönüyordu limana. Güneş iyice göründü, bu arada deniz üzerinde sağa sola giden irili ufaklı tekneler, ara ara durup, palamutları topluyordu tek tek oltalarından. Ben de hemen meleklerimden yardım istedim, lütfen bende tutmak istiyorum diye geçirdim içimden  ve kendilerinden bana yardım etmelerini rica ettim. Ve hemen 5 dakika sonra 5 iri palamut oltama vurmuştu. Yine büyük bir sevinçle çekti eşim balıkları tekneye, ben de görüntü aldım tabii.)))

Velhasıl biz bu sabah 11 palamut tuttuk ve 2 sini kendimize ayırıp diğerlerinide arkadaşlara ve akrabalara dağıttık.))

Palamut Avı ile  ncabaci
Velhasıl bereketli bir sabahtı..Bereket, bereket  getirir derler. Bizde mutlu olduk, balıkları  verdiğimiz arkadaşlarda.

Paylaşmak güzel… Bölüştükçe azalmıyor paylaştıklarınız, inanın artıyor.Bunun o kadar çok karşılığını gördüm ki.

Ve birde meleklerinizden isteyin ,istediğinizi. Ha Allah’tan istemişsiniz, ha meleklerden diyor kitap, melekler Allah’ın sevgi kollarıymış. İnanarak isterseniz gerçekleşiyor. Ben bunu yaşadığım için sizlerlede paylaşıyorum. Hatta eşim bazen, hadi şunu meleğinden istesene diyor. Belki şaka yapıyor ama, ben isteyip gerçekleşincede şaşırıp kalıyor.

Geçen gün ‘’Meleklerin Gücü’’ Kitabını tavsiye ettiğim bir tanıdığım, bana’’Nilgün, ben kitabı bitirdim ama melekler yardım etmiyor’’ dedi. Güldüm. Önce inanman lazım dedim. Ben inançlıyımdır dedi. Namaz kılar, kuran okurum dedi.Bunlar kafi değil dedim.Bu bambaşka bir duygu. Hissediyorum ama anlatamıyorum.

Düşünce tarzını değiştireceksin, olumlu ve iyi düşüneceksin dedim.Önce bunları gerçekleştir kendinde dedim.

Geçen gün gördüğümde, 2 olay anlattı ve güldüm. Bak dedim gördünmü artık sana yardım etmeye başlamışlar.))))

Olumlu düşündükden sonra, kalbinizde sevgi oldukdan sonra, kin ve nefret duygularınızı giderebilirseniz, inanın her daim meleklerin sizin yanınızda olduğunu hissedersiniz.

Sevgiyle kalın, yanınızdan melekleriniz hiç eksik olmasın.)))))