Barcelona..14.10.2012…

Dün akşam gemide Flamengo gecesi vardı. Ve bu geceye istinaden, isteyen beyaz giyiyordu. Dün akşam yemeğinden önce, tiyatroya gidip dansçıların Flamengo gösterisini büyük bir zevkle izledik. Ardından da yemeğe gittik. Yemekte yine balık ürünü  seçtik. Bu gidişle Sinob’a döndüğümde, palamut filan yiyemeyeceğim.))))

Baba isimli meyve salatası istedik, tatlı olarak. Ortada yuvarlak bir kek, yanlarında da bezelye gibi ufacık kesilmiş, bir tatlı kaşığı meyve geldi. Garsonu çağırdım, biz meyve salatası istemiştik dedim, gitti listeye baktı, siz baba istemişsiniz dedi.Meğer babalı meyve salatası buymuş.)))

Akşam yemeğimiz sırasında resturanda ki garsonlar  dans gösterisi sundular, alkışlarla onları izledik. Yemek bittiğinde her zaman ki gibi,  saat 22.45 olmuştu.

Birkaç kulübe gidip dans edenleri izleyip odamıza gittik.

Bu sabah gemimiz limana saat 8.00 de yanaştı. Erkenden kahvaltımızı yapıp 9.00 da Barcelona’ya indik

Barcelona’nın geçmişi, İspanya’dan eski.9.yüzyılda Katalan bir asilzade aile tarafından kurulduğu söyleniyor.Kendilerine ait dilleri, bayrakları , marşları var.Barcelona limanı Akdeniz’in en önemli ve büyük limanlarından biri. Bu limana yılda 700.000den fazla gemi yanaştığı söyleniyor. Eğer eklediğim videoyu izlerseniz bizim gemimiz yanaştığında , aynı tarafta 5 cruise gemisi daha vardı. Hem de bizim gemimizden de(Costa Fortuna) büyük.

barcelona limanındaki yolcu gemileri_WMV V8 ile ncabaci

Şehir turu yaptık,yine  çok güzel katedraller gördük.

Gaudi’nin bitmeyen eseri harikaydı.Gaudi, La Sagra Familia’yı (Kutsal Aile Kilisesi) yaparken,hep doğadan esinlenmiş.Deniz kabuklarından ,çiçeklere kadar her ayrıntıyı görebiliyorsunuz.

la Sagrada Familia ön yüzü_WMV V8 ile ncabaci

la sagrada familia arka yüzü_WMV V8 ile ncabaci

Her hangi bir planla inşa edilemeyen bu kadetral, Gaudi’nin ölümünden  (Trafik kazası) sonra yarım kalmış. Ve hatta şöyle bir rivayette var. Gaudi vaktin zamanında Kapadokya’ya gelmiş ve peri bacalarından etkilenmiş. Bu kadetralde de peri bacalarına benzeyen kuleler var.En büyüğü 170 metre olan 18 kuleli bu muhteşem yapının bitirilip bitirilmemesi konusunda Barcelona’lılar kararsız.Bir başkası bitirirse, Gaudi’nin eserinden çıkar diye düşünüyorlar.Bu eserin en büyük özelliklerinden biri de, neogotik tarzdaki  mimarisi ve tamamen asimetrik kuleleri.Hiçbir duvar dik inmiyor,hiçbir kolon dik çıkmıyor.Kesinlikle tek renk kullanılmıyor.Ve bu katedral,ıslak kumu avucunuzdan sızdırarak yapılan kulelere benzetiliyor.

18 kulenin  anlamı şöyleymiş. İsa’nın 12 havarisini,4 İncil yazarını,Meryem’i sembolize ederken,kulelerin en yükseğide Hz. İsa’yı temsil ediyormuş.Ve bu en yüksek kulenin üstünde devasa bir haç bulunuyor.

İsterseniz belirli bir ücret karşılığı, içinide gezebiliyorsunuz, fakat bizim gemimiz öğlen kalkacağı için zamanımız yoktu.Etrafta da birçok hediyelik eşya satan yerler vardı.

Bercelona’in en işlek caddesinde rehberimiz bize serbest zaman verdi.Bu cadde ‘’La Rambla Caddesi’’. İstanbul’da ki İstiklal caddesine benziyor ,fakat trafiğe açık.Orta bölümde geniş bir alan yayalara ayrılmış  ve hediyelik eşya satıcıları var. Yan tarafta mağazalar, resturan ve oteller bulunuyor.Uzunluğu 1.2 km.Pazar günü olduğu için mağazalar kapalıydı,sadece hediyelik eşya satanlar açıktı.

Bizde bu caddede gezdik,resim çektirdik. Sonra da ‘’Catalunya  Meydanı’nda’’ gezdik resimler çektirdik.

Barcelona’yı kuş bakışı izleyebileceğimiz  ‘’Montjuic Tepesine’’ çıktık . Görüntü muhteşemdi. Bol bol resim çektik.

Barcelona’da olsun, Valencia’da olsun, bol miktarda sokak sanatçıları var. Para verip onlarla resim çektirebiliyorsunuz. Fakat o kadar çok heykele benziyorlar ki, 2 kere  gerçek heykel diye resim çektim. Daha sonra o heykelin yürüdüğünü görünce çok şaşırmıştım.)))

Caddelerinin hepsi çok geniş. Caddelerin her iki yanına arabalar park edebiliyor,ortalarından da geliş gidiş yapan arabalar  var. Köşe başlarında ki her bina yuvarlak dönüşlü.Hiç  dik şekildi yapılmamış.Bu da trafiği olumlu etkiliyor.Çünkü bir araba kavşağa gelmeden, diğer arabanın geldiğini görebiliyor, bu da kazaları önlüyor.

Gemiye döndüğümüzde saat 12.30 olmuştu.Hemen yemeğimizi yedik ve rehberimizin yaptığı 1 saat süren toplantıya gittik.Yarın İtalya’ ya , oradan da İstanbul’a döneceğiz.

Haydi bakalım yarın Genova’dayiz. Şimdilik iyi akşamlar.

Sevgili okurlarım.

Diğer gün  gemimiz saat 9.00da Genova’nın Savano Limanındaydı.  Bizi limanda bekleyen otobüsümüzle Genova’ya geldik.Hava yağışlı olduğu için Genova turu yapamadık. Hava alnında uçak kalkış saatimizi bekledik. Ve  akşam saat 18.45de İstanbul’daydık..

Bir yurt dışı seyahatim daha burada sona erdi.

Genel bir değerlendirme yaparsam güzel bir turdu. Gemimiz de güzeldi.Hergün turlara katılmak bizleri gün içinde yordu. Bazen 5 saat yürüdüğümüz oldu inanın.Kim bilir yemek saatimiz 21.15 olmasa belki de erkenden yatacaktık,yorgunluktan.))))Öbür yandan turlara katılmasan, gittiğin yerlere yabancı olduğun için ve zamanda kısıtlı olduğundan şehri görmeden dönme durumumuz olacaktı, onun içinde katılmak durumundaydık.

Şimdiye dek, 2005de Afrika, 2007de Amerika, 2009 da Amerika, 2010 da Avusturya, Macaristan,Çek Cumhuriyeti,2011 de Norveç,2012 de İspanya, Fas, Portekiz’i gördüm yurt dışında.

Afrika, Amerika, Norveç, Çek Cumhuriyeti, çok çok beğendiğim yerler arasında. Buralarda gördüğüm bazı yerler beni çok etkiledi.Şimdi gerçekten çok çok güzel yerler görünce ,  çok güzel veya sadece güzel yerler önemini yitiriyor.

Büyük söylemeyeyim ama bundan sonra Avrupa’da sadece İtalya’ya gidebilirim. Onu da Venediğ i görmek için istiyorum.

Artık ilgimi daha çok ,Uzakdoğu çekiyor.Bali, Puket  Adaları, Tayland gibi.Hindistan, Tanzanya,Sharm El Sheikh’de görmek istediğim yerler arasında. İnşallah Allah nasip ederde görürüm.

Ve yine sizlerle paylaşırım. Yeni seyahatlerde görüşünceye kadar, günlüklerimi okumaya devam edin olur mu?)))Sizleri Seviyorum..)))Sinop’tan kucak dolusu sevgiler.