NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Merhabalar,
Bu hafta bir kitapla açılış yapalım ne dersiniz?
Yaşamımda Kimseden Torpilim Yok kitabını yazan Tahir BAHADIR, memuriyete SSK İl Müdürlüğünde başlamış, 1995-2005 arası Sinop SSK Hastanesinin, 2005 yılında SSK Hastanesinin Sağlık Bakanlığına devredilmesi ile de birleşen Sinop Atatürk Devlet Hastanesinin Müdürlüğünü yapmıştır. Eşi Özün Hanım, çalıştığım Kurumda Yurtdışı İşçi Hizmetleri şefidir. Dolayısıyla hatıratı olarak yazdığı bu kitabı bana da imzalaması ile okuma şansı buldum.
Kitap son derece sıcak, samimi ve duygu yüklü.. okurken Tahir beyi daha çok sevdim, zaman zaman duygulandım, duyguları içime aktı ve kitabın sonunu getiremeden rahat edemedim.
Öncelikle; kitabı yazmakta amacını, hatıralarını gelecek kuşaklarına da iletebilmek olduğunu ifade etse de, bizlere zaman zaman öğütler veriyor. Bu öğütler son derece faydalı ve kaybolmakta olan örf ve adetlerimize de değiniyor.
Gelelim kitabın içeriğine: Kitabın önsözünde Hz. Mevlana’dan bir söze yer vermiş ki; çok ama çok anlamlı buldum.
“Duymak, işitmek yetmez; dinle. Öyle dinle ki, ses ve söz önce bilgiye sonra hikmete dönüşsün. Koyun kaval dinler gibi değil, ağaç topraktan, yaprak yağmurdan suyu çeker gibi dinle. Kulağın kapağı yok, açman gerekmez; aklını aç, kalbini aç, insafını aç ki dinlemiş olasın..”
Öğrenme ile ilgili; tecrübe, hayatta yenilen kazıkların bileşkesidir ve bu bağlamda insanın en büyük dostu yaşadığı zorluklardır, diyor.
Aile bağları için; Eskiden bayramlarda ailenin en büyüğünün çatısı altında toplanma adetlerini bugün görebiliyor muyuz ve insanlar artık öyle durumlar yaşıyor ki, kapı komşusu en yakın akraba bireyinden daha yakın geliyor kendilerine diyor.
Bunların dışında, gençlere eğitim-öğretim, evlilik ve hayat üzerine çok güzel nasihatleri var bunu okudukça anlıyorsunuz.
Kızı Özlen’e “Cumhuriyetin 100. yılına mektup” kampanyasında mektup yazdığını belirtince aklıma benimde oğlum Atilla’ya yazdığım mektup geldi. Bu mektuplar Cumhuriyetin 100.yılında (29.10.2023 tarihinde) onlara verilecek “kimbilir biz hayatta olacak mıyız?” diye düşündüğüm olmuştur.
Ve oğlu Mert’e yazdığı mektup.. bizde çocuklarımıza duygularımızı düşüncelerimizi anlatan mektup yazmalı ve onlara hatıra bırakmalıyız dedim kendi kendime..
Ve yine Tahir Bey’in nasihatlerinden birkaçı ile noktalıyorum yazımı..
“Evlenene kadar gözünüzü dört açın, evlendikten sonra ise sımsıkı kapayın.”
“Kimsenin yüzüne söyleyemeyeceğiniz şeyleri arkasından söylemeyin”
“Kimseden sır tutmasını beklemeyin, sır diye bir şey yoktur.”
“Hedeflerinizin ne olduğunu bilin.”
Böyle güzel bir hatıratı yazarak bizlerle paylaşan Sn. Tahir BAHADIR’a bir kere daha teşekkür eder, hayatında bundan sonra da aynı istikrarı sürdürmesini dilerim.
Gül Ustabaş GENÇ
