Bazı tanıdıklarım var, kilolu insanları küçümsüyorlar. Sadece boğazını tutmakla kilo kontrolü olacağını düşünüyorlar. Evet, haklılar. İnsan boğazına hakim olursa kilosunu kontrol altında tutabilir, kilo verebilir. Ama bu sadece o insanın yaşadıklarıyla ve bilinçaltının isteğiyle ilgili bir şeydir. Bizim o kişiyi küçümsememiz neye yarar?
Cevap hiçbir şeye…
Sadece o kişiyi yargılamış oluruz. Bir de kimsenin aklına gelmeyen başka bir yönü var bu yargılamanın. İnsanların dış görünüşlerine göre davranmak aslında ırkçılıktır. Beyazların siyahlara karşı yaptıklarını artık zayıflar kilolulara karşı yapıyor. Yani aslında tarih tekerrür ediyor, ama biz farkında olmuyoruz.
İnsanlar istedikleri için değil, ihtiyaçlarından kilo alırlar. Örneğin tacize uğramış bir kadın kendini çekici göstermemek için kilo alıyor olabilir. O bile bunun farkında değildir aslında. Kilosunun nedenini bulmadan kilo vermesi zordur. Bir de bunun üstüne zamanımızın zayıflık trendi ile modasının sıkıştırdığı psikoloji ile daha da mutsuz olur. İçinde farkında olmadığı ırkçılığı taşıyanların bakışlarındaki enerji ile sıkışmışlık duygusu artar.
Bizim bunu yapmaya hakkımız var mı? Bu hakkı bize kim veriyor?
Aslında hiç farketmediğimiz bir şey daha: Hepimiz Allah’tan ve Allah’ın bir parçasıysak, aslında kendimizi yargılıyoruz, kendimizi ırkçılıkla diğerlerinden ayırıyoruz.
Banu Conker