Merhaba arkadaşlar;
Uzun süredir bu konuyu ele almak istiyordum kısmet bugüneymiş..
Çoğunuz okumussunuzdur Hande Yener’e bir magazin muhabiri: “Sevgiliniz var mı?” diye sorar ve şu şaşırtıcı cevabı alır: “Sakat mıyım? Kör müyüm? Topal mıyım?”
Bu ve bunun gibi kelimeler gerçekte engellileri ne kadar rencıde ediyor kimse farkında değil. Sakat biri sevemez mi? Sevgilisi olamaz mı? Onların kalbi yok mu? Hep düşünür, hep söylerim asıl engel kafalarda ve kalplerdedir diye..
Engeli olan biri engeli olmayan birini sevse ya da tam tersi olsa muhakkak birileri buna engel olur ve ya olmaktadır. Onlarında bir özel hayatı olabileceği, karar aldıklarında bu konuyu enine boyuna düşünmüş olabileceklerini kabul etmek istemezler..
Bazen; “Bu işte bir sakatlık var”, “Kör-topal gitmek” , “körler, sağırlar birbirlerini ağırlar”, “sağır duymaz uydurur” gibi atasözlerimiz varken ve evde kalmış birine “kör-topal birini bul” derken.. bebek sahibi olacak birinin “kız-erkek fark etmez, eli ayağı düzgün olsun da” demesi gibi toplumumuza yer etmiş kalıpların olması işimizin hiç te kolay olmadığını gösteriyor.
Hiç unutmam, ilk oğlum ile Ankara’ya gittiğimde yaşlı bir teyzenin duymadığımı öğrendiğinde hemen oğlumun normal olup olmadığını sorması gibi…
Çalıştığım işyerinde yine yaşlı bir teyzeye sorusunu anlamadığımda “duymadığımı” söylediğimde “vah vah kızım”demesine şaşırmış ve “teyze ne vah vah ı ben üniversite okudum, çalışıyor para kazanıyorum ve bir ailem/her şeyim var daha ne isteyeyim?” diye cevap vermiştim de bu sefer şaşırma sırası ona gelmişti.
Görülüyor ki; toplum olarak bazı kalıpları yıkmamız, olaylara daha insani yaklaşmamız gerekiyor. Sizden birinizin yarın engelli olduğunda bu tür muameleyle karşılaşması sizi ne derece etkileyecektir? Biraz empati lütfen!
Sevgiler…
Gül Ustabaş GENÇ
Begendigim dusunce olarak kabul ettigim yorumlar. Tum kalbimle katiliyorum.
Suna hanim tesekkur ederim.