İdrak ediyorum…Bi’Tutam Tuz.

21 Aralık 2012… Dünyanın sonu, Maya Takvimi’nin bittiği gün…Hepimizde biraz korku var tabii. Ben Ankara’da bir nefes seminerindeyim. Bütün koçlar toplandık, seminer öncesi niyetlerimizi anlatıyoruz. Arkadaşlardan biri ‘ben bundan sonra daha çok idrak etmek istiyorum ve herkese idrak diliyorum’ dedi. İdrak benim çok kullanmadığım ve hatta tam olarak da anlamını düşünmediğim bir sözcüktü ve o sırada bana fazlasıyla bir şey ifade etmedi, ta ki idrakın ne olduğunu idrak edene kadar.
2005 yılından beri kişisel gelişim çalışmalarının içindeyim. Hem kendim hem de başkaları için çalışıyorum. Yıllardır kitaplar okuyorum, bir şeyler yazıyorum, çiziyorum, ama yetmiyormuş.
Kendini geliştirmek önce farketmekle başlıyor: Benim hayatımda iyi gitmeyen bir şeyler var? Benim sıkıntılarım var, neden hep bunları yaşıyorum? Bu neden başıma geldi?
Sonra seçim geliyor: Ya ‘bunu düzeltmek için ne yapabilirim?’ dersiniz ya da ‘vah zavallı ben, herkes ne kadar da kötü’ diye suçu ve sorumluluğu başkalarının üstüne atarsınız.
Birinci şıkkı seçenler için bir çok seçeneğin seçimi başlar sonra: Terapiye gitmek, kişisel gelişim kitapları okumak, seminerlere gitmek, Reiki ve bunun gibi enerjilere uyumlanmak, vs…
İkinci şıkkı seçenlerin iyice dibe vurup, ‘yeter artık, bu kadar sorun da nedir’ diyene kadar tek seçimleri kurban modeli olacak ve her gün yeniden bir Arabesk filmi çevireceklerdir.
Tekrar birinci şıkkı seçenlere dönelim. Bu kadar seçenek insana sadece öğrenme fırsatını sunar. Bundan sonraki seçenek uygulamak ya da uygulamamaktır. Uygulamayanlar öğrendiklerini BİLİRLER. Sorun, sizlere kitaplar dolusu bilgi anlatırlar, ama hayatlarına baktığınızda pek bir şeyin değişmediğini görürsünüz, her şeyi kafada yaşarlar. Uygulayanlar ise öğrendiklerini hayatlarına geçirmişlerdir, duyguları, sezgileriyle tanışmışlardır. Onların hayatları dönüşmeye başlamıştır.
Ve işte hayatları dönüşenlerin son durakları idraktır. İdrak hücrelerde yaşayan bilgidir. Bütün bedenimizi kaplayan hücrelerinin her birinde bilgi olması aslında bizim OL’mamızdır, işte bu saf anlayıştır, en derinimize nüfus etmiş olan dönüşümdür.
Bu aralar bunu yaşıyorum, daha ötesi var mı, henüz bilmiyorum. Bakalım, önümüzdeki günler neler getirecek?

Banu Conker

Hakkımda Nilgun

Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

2017 geldi…Bi’Tutam Tuz..

Günaydın sevgili nefes dostu, Büyük umutlarla beklediğimiz 2017 en sonunda geldi ve ilk saatlerde yine …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.