Bu ne sıcak yaaaw…

 

Of of bugün sanıyorum sezonun en sıcak havasını yaşadı Sinop. Saat 22.30 za geliyor ve hala çok sıcak.Şu bir gerçek ben sıcağı sevmiyorum. Kışı özledim desem bana kızarsınız eminim, ama ne yapayım sıcakla başım hoş değil..

Vantiratörü açtım karşısında günlük yazıyorum.4 gündür zaten boğazlarım yanıyordu, işte beni bu sıcaklar hasta ediyor.

Neyse Allah yardımcımız olsun.

Gelelim günlüğüme, baştan değil de bugünden başlayayım.Sabah saat 9.30 da denizdeydik, serinlemeyi düşünüyorduk ama maalesef denizde hamam suyu gibiydi.1,5 saat kadar yüzdük ve geldik.

Dün yeni sipariş ettiğim  oyuncağım geldi, içinden kullanma kılavuzu çıkmayınca biraz zorlandım, ama sonunda elektronik posta adresime firma yolladı , bugün de inceledim.Bu 9. fotoğraf makinem. Bana da dayanmıyor.Ama hep elimde , büyüğünü taşımayayım diye ufak digital makinemi hep yanımda tutuyorum. Diğer Sony cameram, bozulmuştu ara ara tutukluk yapıyordu, şimdi de Sony Water proof DSC -TF1 model bir camera aldım. Denizde 10 metre derine, direk fotoğraf makinasıyla dalabiliyorsun. Tabii ben dalamıyorum.)))))1  saat su altında çekim yapabiliyorsun.Artık ne zaman ve nasıl çekeceksem, göreceğiz bakalım.Olmadı bu makina için  scuba Diving kursuna mı gitsem.)))

Bu arada casper laptop um, 7 kez arızalandı ve artık tamire yollamadım, tüketici hakem heyetine gittim. Onların aracığı ile ümit ediyorum çözeceğim bu sorunumu. Artık  Casper’ın bir ürünü benim eve giremez.Çok çektim bu laptopdan.

 Dün sabah da yine cruise gemisi geldi. Arkadaşlarla parka gidip gemi manzarası karşısında kahvaltı yaptık.İçimiz kalmadı desem yalan olur, en kısa zamanda bir gemi turu yapalım diye konuştuk.

Öğleden sonrada oturmamız vardı Şen ‘de Şenlendik.)))

 Akşam da arkadaşımla dolaşmaya çıkmıştık, birden kendimizi gezi teknesinde bulduk, mehtabın büyüsü, denizin güzelliği, su üstünde ki yakamozlar bizi çağırdı sanki. Tekne sahibiyle anlaşıp öyle bindik. Anlaşmamızda Ankara ‘nın bağları çalınmayacak ve istek olmadığı sürece müzik olmayacak, çok istenirse pop çalınacak dedik. Allah dan isteğimiz yerine geldi. Teknenin çıkardığı dalga sesleriyle turumuzu tamamladık. Güzel bir gece oldu.

Evet başka ne yaptım diye düşünürken,pazartesi gecesi, Bianel kapsamında

Hal Binasında gösterime sunulan , Hülya Karakaş’ın yönettiği ve Sinop’lu bayanların oynadığı ” Benim Bedenim, Benim Kararım” performansına gittik. Çok etkileyici bir oyundu, hayatın gerçekleriyle yüz yüze bıraktı bizi.Tüm emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum, hepiniz harikaydınız.

Galiba yazacaklarım bu kadar diye düşünürken bir haber daha geldi aklıma.

Geçen gün elime Lizart Ajansın Sinop Gezi Rehberi 2014  kataloğu geçti.Çok beğendim çok. Ve hatta ben valiğin ve belediyenin katkılarıyla  basılmıştır diye düşünürken, Lizart Ajans çıktı karşıma . Emeği geçenleri kutluyorum.

İçinde yok yok..Gezilecek yerlerden, kalacak yerlere, yeme içmelere kadar herşeyi yazmışlar. İçinde Sinop haritasıda var. Ve ilçelerede yer vermişler. Çok kapsamlı ve faydalı bir kitapçık olmuş.Ha bu arada konservatuvarda ki arkadaşlarımla Nihavent Resturanda eğlenirken bizim fotoğrafımızda var.Ve Erdoğan Purçlutepe Hocamında fotoğrafları dikkatimi çekti.

Bundan bol miktarda bastırılacak ve İnformation bürolarında gelen turiste verilecek. Çok katkısı olur düşüncesindeyim.

Yurt dışına gittiğimizde özellikle gemi yolculuklarında , her gece kamaramıza birgün sonra gideceğimiz yerle ilgili broşür bırakılırdı. Hava sıcaklığından, gezilecek yerlere, alışveriş yapacağımız dükkanlara kadar haritalarıyla birlikte. Bu kitapçıkda onun gelişmişi..

İşte böyle sevgili günlük..Yazacaklarım bukadar. Şunu yayınlasamda kendimi sokaklara atsam diye düşünüyorum. OOOO saaatte 23.30 olmuş. Bu saatte biraz zor..Neyse iyi geceler, bu akşamda evde kalıvereyim  ne olur yani değil mi?)))))))))))))