Gili Adaları Turu…14.Eylül

Bugün sabah 8.00 de ayaktaydık.  6 gündür bağırsaklarım bozuk, 2 gündür de durdursun diye Türkiye’den getirdiğimiz ilaç dan alıyorum. Onun için de yediklerime dikkat etmek durumunda kalıyorum.

Bu otelin kahvaltısını sevmedim. Zaten normalde 2 dilim tost ekmeğinin arasına yumurta pişirip koyuyorlar, reçel yağ istedik, baktım kavanozla geldi.Daha önce kimler yediyse üstünden.Birde pancake yapıyorlar,muzlu ve ananaslı.

Bu sabah otelin kahvaltısından sıcak sandviç ve soğuk sandviç, 2 tanede muzlu ve ananaslı pancake istedik. Yinede dikkatli yedim.

Bugünkü programımızda  3 Gili Adasına tur vardı. Saat 10.30 da kalkan turlardan bilet aldık. Ve kalkış saatine kadar da, damak zevkimize uygun Kayu Cafe de tekrar birşeyler yedik. Havuçlu ve muzlu kekle birlikte, güzel bir kahve içtik. Ve şöyle büyük bir ohhh çektik. Buranın tuvaleti çok temizdi, tuvalet kağıdı ve sabun vardı, elini kurutabiliyordun. Wi-fi sı vardı. Çok iyiydi anlayacağınız. Türkiye’de ki lüks cafelerden.

gili adası kuyu cafe

Saat 10.30 da sahilden teknemiz kalktı. 50-60 kişi vardık. Tesadüf Türk arkadaşımız Mustafa’da bizim teknedeydi. Tekene ince uzun  ve tabanı camdı. Cam olmasının sebebi de giderken, denizde yüzen balık ve deniz kaplumbağalarını  görebiliyor olmamızdı.

gili adasıDSC01436DSC01514DSC01519DSC01527

Gili Meno adasına geçtiğimizde bize maske ve palet dağıttılar. Denize girdiğimizde hiçbir canlıya dokunmamamızı söylediler. Ve ben burada ilk kez yeni aldığım sualtı fotoğraf makinemi kullandım. Çok şükür bir şey olmadı.))) Ama daha videoları izlemedim. Umarım iyi çekmişimdir.

Okyanusta yüzüyorsunuz. Yüzdüğünüz yerin altı kayalıkken birden masmavi oluveriyor. Okyanusun derinliğinde kayboluyorsunuz. Tekneden topluca atlıyorsunuz ve maskelerle denizin dibini izliyorsunuz, bu arada eğer rehber balık görürse eliyle işaret ediyor, sizde o tarafa yönleniyorsunuz.

DSC01445DSC01476DSC01488

35 dakika yüzdük, fazla bir balık yoktu, ama kayalar ve deniz dibi görüntüsü harikaydı. Sonra hareket ettik başka bir koya gittik, orada tekrar dalış yaptık ve bu defada deniz kaplumbağalarıyla yüzdük.

Deniz kaplumbağalarıyla yüzüş paylaşan: ncabaci

DSC01481

Çok zevkliydi. Herkes kaplumbağanın peşine düştü. Ben de  elimde fotoğraf makinesi  peşindeyim, bir cesaret  geldi bana da.)))Tam  bu  arada  swatch saatimin tokası  koptu da okyanus da batmaya başlamaz mı…Bir daldım olmadı, bir daha daldım yine tutamadım, 3.de yakaladım.İlk kez bu gezimde 2 saatim birden koptu ve saatsiz kaldım. Zamanı bilmemek de iyi oluyormuş bazen.)))

Bizim gibi birçok tekne vardı denizde, onlarda dalış yapıyorlardı, bunun yanında tüple dalanlar da vardı.

DSC01524DSC01532

Sonra 3. Ada Gili Air’e gittik. Orada  Sabri’nin  tanıdığı birinin, kızı ile buluştuk. Oraya yerleşmiş,2 ay önce  cafe bar açmış. Ondan ada hakkında bilgi aldık.

2014-09-14 08.35.092014-09-14 08.36.54 2014-09-14 09.31.50

Ada o kadar küçük ki, fiyatlar bize göre çok ucuz tabii. Mesela 100 metre kare arsayı 10 bin liraya alabiliyormuşsun.

Yemek yediğimiz resturantın tuvaletin önünde, terliklerinizi çıkararak tuvalete girin yazıyordu. Önce girmedim, sonra kusura bakmasınlar çıkarmadan girdim terliklerimi.İçerde de alaturka tuvalet vardı.Garip yani.!!!

Gili’ye yerleşen Türk arkadaş anlatıyor, normal bir garsona aylık 100 dolar veriyormuş, tecrübeli aşçıların fiyatı biraz daha fazlaymış.

Doktor yok, dişçi yokmuş. Halk arasında deneyim kazanmış alaylılar yapıyormuş. Bir gün dişi ağrıyormuş, bakmış yolda bisikletiyle giderken dişçi levhası görmüş, içeri girmiş önde berber dükkanı, arkada dişçi koltuğu, kimse yok içeride de. Bu berber dükkanın da beklemeye başlamış. Berber gelmiş, saçını biraz kestirmiş, ben aslında dişçiye gelmiştim demiş kız, adam benim demiş, hem de berberlik yapıyormuş, dişini kontrol etmiş ama kız yaptırmamış. Burada ölümler en çok neden oluyor diye sordum. Hastalanınca ne yapıyorlar dedim. Özel ilaç hazırlayıp onu içiyorlarmış. Ama bazen çok önemsiz bir diş iltihabından bile ölebiliyorlar dedi.

Bu arada ilaçlarını bitkilerden yapıyorlarmış. Ve marketlerde de bu tür ilaçlar satılıyor. Çoğu sürülüyor bende aldım. Burnun tıkandı burnuna sür, bir yerin ağrıyor oraya sür, çok iyi geliyormuş. Bakalım göreceğiz.))) Anlayacağınız burada tedavi bu şekil.

Her şeyi elle yiyorlar. Sağla yiyor, solla yıkıyorlar hayat bu dedi oraya cafe açan  Türk arkadaş. Çok tembellermiş, ramazan boyunca sıcaklardan herkes işten ayrılır öyle oruç tutarmış. Ramazan bittiğinde eğer patronları tekrar işe alırsa başlar, almazsa başka iş bakarlarmış. Emeklilik filan yokmuş.

Enteresan şeyler anlattı bize. Ve gencecik bir bayanın orada iş kurmasına da şaşırdım kaldım. Üstelik tek başına..Bravo doğrusu.

Dönüşte yorgunluk atalım dedik Gili Spa Centerda masaj yaptırdık. Bu defa medium istiyorum diye baştan söyledim.

Bu masaj öbüründen çok daha iyiydi. Ama ben ille de Gülcan diyorum.)))

gili spa center

Sonra akşam yemeğine çıktık. Dün gece yediğimiz yerde yine balık yedik. Devamında  sabah kahvaltı yaptığımız cafede oturup bir şeyler içtik. Kısmetse yarın yine Ubud’a  dönüyoruz..

Burada deniz suyunu arıtıp kullanıyorlar, suyu hafif tuzlu. Bunun aynında lüks otellerde normal su kullanılıyormuş ve bunun için yüksek bir fiyat ödüyorlarmış.

Halkı çok yoksul demiştim ya ve üstelik çok pisler, hijyen yok. İlk gün orada kendimi çok kötü hissettim. İleride gidip görmeyi düşündüğüm Tanzanya’yı, Hindistan’ı,Nepal’i hepsini listemden çıkardım.

Mesela evini önüne oturmuş biri 14-15 yaşlarında bir kız, diğeri 9-10 yaşlarında başka bir kızın bitlerini ayıklıyordu. Biz şaşkınlıkla bakınca durdu, sonra yine devam etti.

Bu arada bazı afişlerde taze suyla, çamaşır makinesinde, çamaşır yıkanır yazıyordu. Çamaşır makinesi evlerde yok, bu şekil özel temizleme var. İsteyen verip temizletiyor. Bir başka dikkatimi çeken şeyde mağaza ve dükkanlara girerken terliklerinizi çıkarıyorsunuz,çıplak ayakla giriyorsunuz içeri..Fakir ama çok mutlular,ya da öyle görünüyorlar .

DSC01567-001

Buradan haberler böyle.

Gece  yaşantısı çok eğlenceli.

gili de dans paylaşan: ncabaci
Her yer dolu, ilerleyen saatlerde eğlencenin dozu artıyor. Havai fişekleri patlatılıyor.Hatta ben gecenin bir yarısı silah atılıyor diye korktum, meğer havai fişek atıyorlarmış.)))Yukarıda ki videoda oynayan kadın Gili’nin delisiymiş, öyle dediler. Bir gece öncede, tek başına yolda şarkı söylüyordu.

İşte böyle şimdilik yazacaklarım.

Hadi bakalım, beni takip etmeye devam edin)))İyi geceler.

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

Calista Otelde 2. Gün

Merhaba tekrar, Calista Otel’de tatilimizin 2. Gününü anlatmaya devam edeyim. Rahat bir uykudan sonra sabah …

2 Yorum

  1. blank

    Çok güzel bir yazı olmuş teşekkürler.

  2. blank

    Teşekkürler Mustafa..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.