İçimden geçenleri yazmak istedim….

İyi akşamlar…

Nasılsınız diye sormuyorum bu defa…Neden mi? Kime nasılsın diye sorsam, hep bir hastalıkla karşılaştım. Hastalık derken başım ağrıyor, ayağım ağrıyor filan değil, çok daha ciddi hastalıklar. Artık korkar oldum, birine nasılsın diye sormaya…

Allah’ım diyorum devamlı ne olur bir daha hastalık ve buna benzer kötü haber duymayayım diyorum, ama yine duyuyorum. Gerçekten bu ay resmen kara ay. Bazıları diyor ki, bu güneş ve ayın tutulmasından sonra oldu bu olumsuzluklar diyor. Doğrumudur nedir? Hiç bu kadar hastalık ve kötü haberi üst üstte duymamıştım. Allah’ım, bugünkü duyduğum son olsun ne olur, ne olur canım Allah’ım. Tüm hastalara da şifalar ver. Dert verip derman arattırma ya rabbim.

Amiiin….diyorum…

Havalarda bir açıyor, bir kapıyor gribe davetiye çıkarıyor. Cuma günü o kadar sıcaktı ki, bayanın biri kısa kollu keten elbise ve çorapsız yaz kıyafetiyle çıkmıştı, bugün ise buz gibi ve yağışlı Sinop.

Grip değince bir konuya değinmek istiyorum. Birkaç defa başıma geldi ve şimdi bahsetmek istiyorum, özellikle kuaförde çalışan arkadaşlar, gripseniz bence izin alın. Onların patronlarına da sesleniyorum, çalışanınıza izin verin.

Şimdi randevu alıp kaş aldırmaya gidiyorsunuz, oturuyorsunuz sandalyeye bir bakıyorsunuz grip, hapşırık, öksürük, burun akıntısı hepsi var. Oldu mu şimdi?İşte sizden 20 cm uzaklıkta olan müşterinize hemen bulaştırıverirsiniz.. Haydi siz sağlıklısınız diyelim, bu defa gelen müşteri hasta, yine aynı şey bu defa da size bulaşacak. O zaman maske takın, hem kendiniz, hem de müşteriniz için.

Aklıma gelmişken diğer konulara da değinmek istiyorum. Yıllar önce yine kuaföre gittiğimde öyle ter kokuyordu ki çalışan, çok sıcak bana sıkıntı geldi kalkacağım deyip işim bitmeden kendimi dışarı attım.

Bu durum maalesef resturant, cafelerde de başıma geldi. Tanınmış bir yer, üstelik açık hava ama yaz günü, garsonlar aşırı ter kokuyor. Tamam yazın çok sıcak belki çocuk bütün gün çalıştığı için vakti olmadı duş almaya, o zaman işveren olarak sen bir çare bulacaksın. Gençlerin üzerine özel baskılı tişört vermişsin, daha fazla ver. Hepsine deodorant ver, ıslak mendille silsinler vücütlarını tişörtlerini değiştirsinler, sen bir iş veren olduğun sürece bunlara dikkat etmelisin.

Birgün yine tanınmış bir resturana gittiğimde, inanın yanım boşken adam başımdan karşı tarafın çorbasını uzattı…Dökülebilirdi de. Hatta arkadaşımın başına işkembe çorbası dökülmüştü.

Bunlar çok önemli şeyler. Aaaa bir şey daha aklıma geldi, 2 ayrı yerde aynı olayı yaşadım. Yemeğimi daha yiyorum, son lokmamı ağzıma atmak üzereyken garson önümdeki her şeyi topladı, çayımı da alıyordu, ben tuttum.

Ya ne bu iş? Ya hemen alırsınız, ya da küçücük masa da tabaklar birikir, acaba self servis mi yapacağız diye garsona sorarız.

Yani, aklıma geldi de yazayım dedim. Lütfen mekan sahipleri, patronlar, elemanlarınıza dikkat edin, yaz geliyor, müşteri madur durumda kalmasın.

Bunun yanında gerçekten çok çok iyilerde var. Kibar, nazik, saygılı, tertemiz.

Gönül hepsinin öyle olmasını istiyor. Zor da değil yani…Sadece biraz dikat, hijyen ve müşteriye saygı…

İyi geceler.