Sabah 9.00 da İzmir’deydik.
İlk 1977 yılında gemi seyahati yapmıştık annemle, ilk o zaman gördüm İzmir’i. Daha sonra 1980 yılında işimle ilgili kursa gitmiştim ve 2013 yılında da Çeşme’den Yunan Adaları turuna çıkarken uğramıştık İzmir’e. Güzel şehirdir İzmir..İnsanları güzeldir…Severim İzmir’i.
Saat 10.00 gibi indik gemiden. Orada bekleyen taksilere yöneldik. Görevli bayanlar Türk olduğumuzu anlayınca bizi yoldan geçen taksilere yönlendirdiler. Çünkü oradaki taksiler Avro alıyormuş müşteriden. Bizde başka taksiye binip İzmir Kemer Altı’na gittik. Biraz dolaştık, oradan meydana Saat Kulesine gittik. Etrafı gezdik, fotoğraf çektik. Kordon boyunca yürüdük. Bir yere oturup Türk Kahvesi içtik.
Bu arada gemide tanıştığımız Hülya ve Hatice arkadaşımızı gördük, onlarda bize eşlik ettiler. Biz tekrar taksi tutup limana gidecektik, ama çok yakın, yürüyelim dedi Hülya. Ve yürüdük gerçektende yarım saat sonra gemimiz görünüyordu. Bu arada Onur aradı, taksi kiralamışlar, abla illaki sizi alıp İzmir’i gezdireyim gemi kalkana kadar dedi, ama kabul etmedik. Çünkü gemimiz 15.00 de kalkacaktı ve riske girmek istemedik. Onur’ar o gece Alaçatı’da kalıp öbür gün İstanbul’a döneceklermiş.
Bizde Duty Free’den , Türkiye’den istek de bulunan akrabalarla telefonlaşarak, siparişleri aldık.)))
Ve gemimiz saat 15.00 de hareket etti, biz her zamanki yerimizde (13. Kattın en arkası) öğlen yemeğimizi alıp hem yemek yiyip , hem sohbet edip, hem de manzarayı izleyerek İzmir’e veda ettik.
Bu arada 1980 yılında bir İzmir anım vardı, onu anlattım arkadaşlara.)))Çok güldük. Bir ara size de anlatırım.)))
Yemek sonrası biraz gemiyi turladık, fotoğraf çektik, 8 kat yürüyüş için çok uygundu, 3 tur attık.3 tur aşağı yukarı 1km reye yakındı.
Bu akşamda bizim son gecemizdi. Türkiye’den gelen istek Lacos Çantaları aldık)))Ve doğruca kamaramıza gidip valizimizi topladık. Sığmaya çalıştık. Bu arada gemi dışından aldığımız alkollü içecekler kamaramıza geldi, saat 19.00 da gemiden aldığımız alkollü içecekleri duty free mağazasından aldık.
Valiz işi hallolunca tiyatroya gittik ve ardından da yemeğe. Son gecemizde Onur ve Esra’yı aradı gözlerimiz.
Yemek sonrası yine gez dolaş ve saat 24.00 de odamıza gidip valizlerimizi kapımızın önüne koyduk.
Sabah 7.30 da gemimiz İstanbul’a geldi. Biz saat 7.00 de kalkıp kahvaltıya gittik. Odamızı saat 8.00 de boşalttık. Ve saat 8.30 da da gemiden ayrıldık. Elimizdeki numaralara göre valizimizi alıp dışarı çıktık. Valizlerimizi orada görevliler taşıdı taksiye kadar. Ve biz havaalanının yolunu tuttuk.
Saat 14.40 ka kadar uçağımızı bekledik. Bu arada Atatürk Hava alanını iç hatları tuvaletlerinin bu kadar pis olduğunu ilk kez gördüm. Tek kelime ile berbattı. Sabun yok, tuvalet kağıdı yok, sanki çalışanlar grevde gibiydi. Utandım vallahi..Yetkililere duyurulur.
Hele gemideki o konfor ve temizlikten sonra, gerçekten çok kötü oldu. Gemide sabahın 7.00 de görev yapanlar merdivenleri teker teker siliyor, trabzanları parlatıyorlardı.
Her yerde hijyen için aparatlar koymuşlar, özellikle yemek salonlarına girişte ve çıkışta elinizi altına koyuyorsunuz, birkaç damla bir sıvı damlıyor elinizi dezenfekte ediyorsunuz. Burada ise kağıt havludan geçtim, tuvalet kağıdı yoktu. Sadece bir defa ve bir tek tuvalette değil, 2 tuvalette de aynı sorun uçağımız kalkana kadar vardı.
Ve uçağımız geldi, saat 16.00 da güzel şehrim Sinop’a ayak bastık. Kürkçü dükkanına sağsağlim dünmüş, sevdiklerimizi de sağsağlim bulmuştuk. ,
Çok teşekkür ederim Allah’ım, bize yine güzel, huzurlu, keyifli bir tatil yaşattın. En kısa sürede yine tekrarını nasip et Allah’ım. Amiiiin..))))
Başka gezilerde buluşmak üzere, iyi geceler.