NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Sabah saat 8.00 de Civitavecciha limanındaydık. Bugün tura katılacağımız için saat 7.00 gibi kalkıp hemen kahvaltıya gittik. Saat 8.30 da da rehberimiz Sertaç Apanay’ın dediği salonda toplandık. 35-40 kişi vardı. Hepsi Türk’tü. Ve rıhtımda bekleyen otobüse binip Roma’ya hareket ettik. Civitavecciha Roma’ya 80 km uzaklıkta ve Roma’ya bağlı bir kent.
Sanırım 1,5 saat kadar sürdü otobüs yolculuğumuz. Zaten tarihi eserleri görmeye başlayınca Roma’ya geldik dedik.
2800 yıllık tarihi ile geçmişten günümüze birçok önemli medeniyete ev sahipliği yapan Roma‘da gezip görebileceğiniz yüzlerce yer var.
En önemlilerinden biri olan Vatikan’ın, maalesef önünden geçtik, çok kalabalık olduğu için kuyrukta çok beklememiz gerekiyordu. Rehber fazla vaktimiz olmadığı için göremeyeceğimizi söyledi. Orası apayrı gezilmesi gereken yerlerden biriymiş.
İlk olarak Capitolino Tepesine gittik ve rehberimiz sadece 20 dakika müsaade etti, fotoğraf çekip görmemiz için. İşte turla gidince böyle acele hareket ediyorsunuz o da çok yoruyor. Burası Roma’nın en yüksek 7 tepesinden biri. Buranın büyük bir bölümünün mimarisi Michelangelo tarafından biçimlendirilmiş. Bu tepede Capitolino müzeleri olarak adlandırılan birçok müze bulunmakta.
Ardından, Vittorio Emanuele II Abidesi, 1885-1911 yılları arasında, şehrin en işlek meydanı olan Venedik Meydanında yer alıyor.
İspanyol Merdivenleri ve merdivenlerin bulunduğu Piazza di Spagna (İspanyol Meydanı), Roma’nın en hareketli bölümlerinden biri. Adını bölgede yer alan İspanyol Elçiliği’nden almış. Bu merdivenle, üst bölümünde yer alan Trinita dei Monti Kilisesi’ne meydandan, ulaşım sağlanıyor.
İspanyol Merdivenleri paylaşan: ncabaci
Kolezyum: 55.000 izleyicinin giriş yapabileceği 80 arklık girişlere sahip bir amfitiyatro. Tiyatro amacı ile kullanıldığı zamanlarda bu izleyiciler yerlerine sınıf farklarına göre oturuyorlarmış. 188 metre uzunluğu, 156 metre genişliği ile devasa bir yapı olan Kolezyum, sadece tiyatro oyunları için değil, hayvan dövüşleri, idamlar ve gladyatör mücadeleleri için de kullanılmış. Zaten bununla ilgili birçok filmi sizde benim gibi izlemişsinizdir. 188 metre uzunluğu, 156 metre genişliğinde devasa bir yapı. Vaktimiz kısıtlı olduğu için içeriye girmedik, dışarıdan fotoğrafladık.
Trevi Çeşmesi: Bildiğimiz adıyla dillere destan Aşk Çeşmesi. Nasıl kalabalıktı, nasıl kalabalıktı anlatamam. Çevresi insan kaynıyordu. Üstelik gece saatlerinde çok daha kalabalık oluyormuş.En nihayet filimlere konu olan Aşk Çeşmesi’ni görmek nasip etti Allah.
Çeşme, Papa XII. Clement tarafından Heykeltıraş Nicola Salvi’ye yaptırılmış. Roma’daki diğer ünlü yapılara nazaran daha yeni sayılan çeşmenin yapımına 1732 yılında başlanmış ama toplam 30 yılda, pek çok sanatçının yardımı ile tamamlanabilmiş. Trevi İtalyanca “üç yol” anlamına geliyor. Bu ismin çeşmenin olduğu meydana çıkan 3 yoldan dolayı verildiği sanılıyor. Trevi Çeşme muhteşem bir görünüme sahip olsa da, bu kadar ünlü olmasının bir diğer nedeni de çeşmeye dilek dileyip bozuk para atılmasıymış. İnanışa göre kim dilek diler ve sağ eli ile sol omzunun üzerinden çeşmeye bozuk para atarsa o kişinin dileği gerçekleşir ve Roma’ya tekrar gelirmiş. Trevi Çeşmesi’nin havuzunda her hafta biriken paralar toplanır ve hayır kurumu olan Caritas’a verilerek yoksullara yardım yapılıyormuş.
Roma Aşk Çeşmesi paylaşan: ncabaci
Tabii biz de bunu duyunca hemen elimize bozuk para alıp attık Aşk Çeşmesi’ne. Demek ki tekrar gideceğiz.))
Roma Aşk Çeşmesi paylaşan: ncabaci
Bu arada Napolyon’un annesinin evini gördük. Bir apartman dairesi, fakat birtek onun evinde balkon var. Dedikoduyu çok severmiş, onun için oğlundan evine balkon yaptırmasını istemiş, gelen geçeni daha rahat takip edebilmek için.)))Rehberimiz dedi.
Pantheon:Roma daki antik çağdan kalmış, en eski ve en iyi korunmuş yapı. En önemli özelliği kubbesi. Romalılara özgü bir beton kullanılmış. Kubbe 43.3 m. ve ortasında bu binaya ışığın girdiği tek bir delik var. İnanışa göre şeytan o delikten dışarı çıkarmış.
Bu yapı 609 yılında Bakire Meryem Kilisesi olarak kutsanmış.
Girişin iki kısmında Augustus ve Agrippa’nın heykelleri bulunuyor. Yapının iç dizaynı ise eski ve yeniyi birleştirmiş görünümünde. Pantheon aynı zamanda krallar, ressamlar ve mimarların mezarlarının bulunduğu bir yer.
Ve turistlerin akınına uğramış durumda. Ama gerçekten muhteşem görünüyordu.
Çevre o kadar kalabalıktı ki, fotoğraf çekmekte sıkıntı çektim. Her karede birileri vardı. Bu yapıların etrafında gladyatör giyimli Romalılara da çok sık rastlıyorsunuz. İsteyen onlarla ufak bir meblağ karşılığı fotoğraf çektirebiliyor. Hayret ben nasıl kaçırmışım. Kesin koşturmadan.
Bu kadar gezmeden sonra ünlü Navona Meydanı ve Dört Nehir Çeşmesi’ne geldik. Burası MS.1.yüzyılda yapılmış 30.000 kişilik kapasiteli stadyummuş. Çok sonra (1644-1655) yıkılmış ve Navona Meydanı olmuş.
Hem çok yorulduğumuz ve hem de çok acıktığımız için o meydanın en iyi resturanlarından birine rehberimizin tavsiyesi üstüne gittik. Pizza yedik. Çok büyüktü yemekte zorlandık, bitiremedik. Sonra meydandaki satıcıları dolaştık, birçok resim yapıp satan vardı onları inceledik.
Çeşmelere baktık. Bu çeşmelerden en ünlüsü, Dört Nehir Çeşmesi. İtalyan sanatçı ve mimar Bernini tarafından 17. y.y. yapılmış. Bu çeşmenin etrafında Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika’yı tasvir eden heykeller yapmış Bernini.
Sonra etraftaki dükkanlardan hediyelik aldık, dondurma yedik derken 1 saat daha geçti. Eski Roma’nın hemen hemen her yerini gezmiş olduk. Buralar birbirine çok yakın yerler, karadan gitmiş olsaydım kesinlikle tura katılmaz kendim gezerdim. Ama denizden gidince olmadı işte.
Şehir merkezinde de biraz dolaştık ve otobüsümüze, gemiye dönmek üzere bindik.
Otobüsün koltukları çok çok rahattı. Başınızı koyduğunuz yer daha çukurda bu da öyle bir rahatlık sağlıyor ki size. Böyle bir otobüsle kesinlikle uzun yola gidebiliriz dedik.
Gemiye geldiğimizde baktım 9600 adım atmışız, az olmasına rağmen haşatımız çıkmıştı. Sebebi de dediğim gibi tura katılmamız ve çok yer görebilmemiz için çabuk hareket etmemizdi. Vakit sınırlı olunca böyle oluyor maalesef.
Gemide akşam yemeğimize kadar dinlendik. Ve sonra giyinip yemeğe çıktık. Yarın Portofino ‘da olacağız.
I found my love in Portofino………..Heyecanlıyız….
Haydi iyi günler.
Günlüğümü sizlerle paylaştığım bugün babalar günü..Tüm babaların ve baba adaylarının günü kutlu olsun. Benim babamın ve kayınpederimin de mekanı cennet olsun.
