ROMANTİKA…Turgut Özakman..

Oldum olası rahmetli Turgut Özakman’ın yazdıklarını beğenmişimdir. Belki de bunun en büyük sebebi, lise yıllarında bu yazarın yazdığı ‘’Duvarların Ötesi’’ tiyatro eserinde rol  olmamın da büyük önemi var.

Çok güzel sergilemiştik bu eseri. Bir tek bendim kadın oyuncu. Öğretmen rolündeydim, 4 mahkum tarafından kaçırılmıştım.Ve Sinop’un ilçelerinde de sergilemiştik.Şimdi bu kitabı okurken ister istemez o günlere gittim.Buradan rol arkadaşlarımı sevgiyle anıyorum.

Eşi,bir kızı, baldızı tarafından dışlanan ve aşağılanan Doğan Bey evliliğinde mutsuzdur. Evliliğinden olan iki kızından biri olan Şirin ise en sevdiği kızıdır. Aralarındaki bağ bambaşkadır. Doğan Bey kızından bile uzun süre sakladığı yasak aşkı ortaya çıkar. Yasak aşkına kavuşmasını ve mutluluğunu eserde öyle güzel bir kurgu, naif bir dil ile işlemiş ki, kitabın ana konusu olan yasak aşkı bile yadırgatmıyor okuyucuya..

Arka kapakta yazanlar şöyle: Romantika, Turgut Özakman’ın, Korkma İnsancık Korkma’dan sonra, ikinci romanı. Yine şaşırtıcı bir aşkın öyküsü. Bir aşk güzellemesi. 1960-1987 dönemine özgü çalkantılar. Sürprizler, oyunlar, dönüşümlerle dolu, gizemli bir ilişkinin gizli tarihi. Kuşaklar arası çatışmalar. Renkli, ilginç, şaşırtıcı karakterler. Kıvrak, akıcı, neşeli bir dil, yalın bir üslup. Çok acılı bir anlatım tekniği, usta işi bir kurgu. Konusu, kişileri, tekniği, kurgusu ile farklı bir roman.

Aşk keyifli bir işemedir! Metabolizma hastalığıdır! Afyondur! Köleliktir! Yanılsamadır!, Doğanın aldatmacasıdır! Aşk havuzunda kazlar yüzer. Yaşasın seks!”
…
“Kendinden başkasını sevmeyen, bedenini kutsayan, kafası yerine bilmemnesi ile düşünen birinin aşkı anlamasını, övmesini beklemenin, bir kurbağadan arya söylemesini istemek kadar gülünç olduğunu bilirim.”
…
“Sevene yılan bile dokunmaz. Bu büyük ve önemli sözü daha duymamış olabilirsin. Çünkü az önce uydurdum. Ama bir gün kalbi olan herkesin, bu sözü benimseyeceğine inanıyorum.”
…
“Olayları özel bir yöntemle not ettim. Aklını çalıştırırsan kolayca çözebilirsin.”
..
“Her şey şu basit, çocukça, sefil işaretlerin içindeydi ve çözemiyorduk. Hani kolaydı baba?”
…
“Bir gün ‘aşk ihtilaldir’ demiştiniz. Bu sözün anlamını şimdi anlıyorum. Aşk gelince, gerçekten yeni bir dünya kuruluyormuş. İçimde, varlığından haberli bile olmadığım yeni duygular keşfediyorum. Eskiden göl balığıydım. Şimdi akıntıya karşı yüzen bir sazanım.”
…
bin yıllık özlemle sarılmak istiyorum
rüyalarını bile kucaklamak için.

İşte böyle. Çok beğenerek okudum ve hemen bitti 163 sayfa. Kesinlikle okumanızı öneririm.

Sevgiler.