Tekrar merhaba…
Düğün dernekler bitti, şimdi yine rutin günlerimize döndük.
Bu arada 11 eylül benim doğum günümdü.O sabah kızım ve eşim sürpriz hazırlamışlar bana, SKY Kulübünde Kahvaltıya gittik, birde baktım samimi 2 arkadaşımızda eşleriyle oradaydı, bana pasta almışlar, hediyeler filan derken büyük sürpriz oldu. Biliyorsunuz sürprizleri de çok severim çok mutlu oldum. Kahvaltıda çok güzeldi, yok yoktu anlayacağınız. Böylece bu yılın doğum gününü ilk sabah kahvaltısıyla kutladık.
Akşamda arkadaşım yemeğe davet etti, o da sürpriz yaptı bana hazırlanmış, iyi ki doğdun yazılarından pastaya herşey vardı. Yemek de harikaydı ellerine sağlık Filizciğim, herşey süperdi. Böylece bir günde 2 kez doğum günü kutlamış oldum.)))Tabii daha bitmedi, birkez daha kutlayacağım, üçlemek istiyorum)))
Allah’tan her mum üflediğim de bir yaş almıyorum, öyle olsa 5 senede bir kutlardım)))
Sağlıkla, mutlulukla, sevgiyle, huzurla daha nice yıllarım olsun inşallah. Ve tabii bol seyahatli))Ve tabii sizlerle birlikte.
Bu arada havalarımız çok iyi gidiyor. Bahsetmiş miydim hatırlamıyorum, geçen hafta havanın güzel olduğu bir gece çinekop tutmaya gitmiştik. İlk te gidiyordum eşim nasıl tutmamız gerektiğini söyledi, ama maalesef hiç tutamadım ben, kızımda bir tane tuttu ama daha tekneye alırken kaçtı. Geceleri farklı tutuluyor çinekop. Zokayla tutuyorsunuz, ucuna taze istavrit eti doluyorsunuz, denize atıp bekliyorsunuz bu arada teknede ışıkta yakıyorsunuz, herhalde yemi görsün diye. Eşim sadece 2tane tuttu, birde istavrit tuttu, biz kızımla besledik sadece. Yemi alıp alıp kaçtılar.
Dün akşam yine gidelim dedim eşime. Aldığım duyuma göre Yalı kahvesinin karşısından tutmuş benim bir akrabam, bizde teknemize gidip oradan denedik, gerçekten de geldi. Ama çok ufak bunlar dedi eşim ve tekrar tekneyle iskelenin önüne gittik. Bu defa şansımız yaver gitti, geçen akşam beslediklerimizi tuttuk. 14 tane irice çinekop tuttuk.
Bugünde balığa çıktık gündüz 16.00 gibi. Hava çok durgundu, bir önce ki deniz anaları gitmişti, su sımsıcaktı. Dayanamadım denize girmek istedim, bu arada da zargan tutuyorduk. Eşim sen istersen atla yüz ben dönüşte alırım seni dedi. Ben de cuup, giden tekneden atladım. Epeyce bir yüzdüm mantarlara. Baktım eşimde hiç görünmüyor. Sahilde sadece 3 bey oturuyordu. Eğer gelmese ne yaparım diye düşündüm bir ara))))
Neyse sonra göründü tekne, bu defada durmuyor, tekne gidiyor ben yüzüyorum, bayağı mücadele verdim anlayacağınız. Sonrada istavrit tutmaya gittik. Bu sezon ilk kez yüzümüz güldü nihayet.3 tava kadar tuttuk, evde balık olduğundan onları komşumuzun birine verdik.
Yaa Tarık Akan’da öldü, çok üzüldüm. Bir gün Öztürkler Aile Kampında yüzüyorum, bekarım o zamanlar, ufak bir kayığı genç bir delikanlı kullanıyor, tam yanımdan geçiyordu, aaa baktım Tarık Akan…Gözlerime inanamadım, ama hiç de bozuntuya vermedim, gülümsemedim bile. O da şaşkınlıkla baktı sanırım, tepki göstermediğim için… Neden Sinop’taymış diye merak ederseniz yazayım. Ablasının kocası Sinop’ta Orman İşletmesinde çalışıyormuş, onu ziyarete gelmiş. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. İyi bir aktör, örnek bir sanatçı, sorumluluk sahibi insandı.
Sinop’ta boşaldı nihayet. Herkes yerlerine hayırlısıyla ulaşmıştır inşallah. Ve pazartesi okullar açılıyor. Tüm öğrencilerimize başarılar diliyorum.
İnşallah güzel bir eğitim ve öğretim yılı olur. Okulların açılmasıyla da sanki kış geliyor hissine kapıldım birden. Yaa dur dur gelmesin. Daha dinlenemedim.)))
İyi geceler..