Şu sıralar iyi kitap okuyorum. Daha çokta sabah erken uyandığımda hemen alıyorum başucumdaki kitabı 1 saat kadar okuyorum.Böyle böyle bitiriyorum değişik kitapları.Ahmet Altan’ın okuduğum bu kitabı 344 sayfa ve 3. Basım.1998 yılında basılmış.

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü… İşte tamda bugün,bundan 86 yıl önce (1934) yılında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde,Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı verildi. Bugün 5 aralık olduğunu hatırlayınca bir anımı da sizlerle paylaşmak istedim.

Yine 158 sayfalık güzel bir kitabı bitirdim. Şu sıralar maşallah çok iyi kitap okuyorum. Bunun sebebi de tabii kitapları çok beğenip, hemen bitirmem.Eğer kitap sarmıyorsa, bitirmem günler alıyor. Ama yine de bitiriyorum.

Kadın beyaz çarşaflar içinde uyuyordu.Sonra burnuna mis gibi makine kahvesi kokusu geldi.Gözlerini hafifçe araladı….Neredeydi…Burası gemi kamarası değildi..Perdenin arasından güneş tüm parlaklığı ile içeri sızmış, odayı aydınlatıyordu. Kadın hemen sol tarafına döndü,

Oldum olası rahmetli Turgut Özakman’ın yazdıklarını beğenmişimdir. Belki de bunun en büyük sebebi, lise yıllarında bu yazarın yazdığı ‘’Duvarların Ötesi’’ tiyatro eserinde rol  olmamın da büyük önemi var.

440 sayfalık güzel bir romandı. Ama neredeyse ortalarında bırakacaktım okumayı.Çok etkilendim konusundan. Kapağının arkasında yazanlar şöyle: “Lütfen bana kendini unutturma!” Zeki, hayatı bütün renkleriyle, en derin duygularıyla yaşayan, yaratıcı, sevgi dolu, âşık bir kadın, başarılı bir yazar: Maya; yirmi senedir ikinci baharını paylaştığı, ona hayran, âşık, duygusal, notalarla, repliklerle haşır …

Merhaba sevgili okuyucularım..Nasılsınız?Ben iyiyim çok şükür. Corona günlerinde yürüyüş yaparak, ya da tekneyle balığa çıkarak günlerimizi geçirmeye çalışıyoruz.Şu sıralar zargana tutuyoruz.Geçen gün eşim ben yokken palamut tutmuş, çok sevindik. Tezgahlar bu sıralar çok dolu. Bu arada bahçeme geri döndüm, yazın fazla sulayamadığım için çok fazla ürün alamadık ama kıştan umutluyum. …

Geçmiş olsun İzmir…Arabayla  eve gidiyordum radyoyu açtım, tam o anda sunucu geçmiş olsun Türkiye dedi. Allah Allah ne oldu ki, yanlış mı anladım acaba dedim. Tesadüf Mesut Yılmaz da vefat etmişti, acaba Türkiye’nin başı sağolsun diyecekti de yanlış mı söyledi diye düşündüm. Ama cevabını eve gelene kadar bulamadım.