Günlük

Cuma akşamını beklemeden bu defa günlüğümü yazıyorum.)) Yine her zamanki gibi resim atölyeme gittim sabahtan. Şu zenci çocuğu çalışıyorum, nü çalışmama biraz ara verip ona yoğumlaştım. Fakat siyah beyaz çalışmak çok zormuş, gözlerdeki gülümsemeyi bir türlü veremedim. Benim ki galiba somurtkan çocuk olacak, onu güldüremeyeceğim sanırım.(((

Enson Salı günü yazmışım. Şu sıralar farkındayım biraz ara vererek yazıyorum.Ama günlerim resim atölyesinde ve sporda geçiyor, haftada 1de arkadaşlarla oturma yapınca günler çabukçak geçiveriyor. Ben de yazacak enteresan bir şey bulamıyorum.

  Şehit Erkan Yılmaztürk  Güzel Sanatlar Lisesi’nin Atatürk’ü anma törenine katıldım bugün.

Bakın maşaallahım var,yine sık sık  yazmaya başladım.))) Geçen gün bir arkadaşıma oturmaya gitmiştik, Sinop öyle güzel görünüyordu ki evinden, sizinle paylaşmayı unuttuğum için şimdi yayınlıyorum. Çok güzel benim memleketim değil mi?

  Dün gece konservatuvarımızın T.S.M. çalışmalarına başladım. Aslında geçen hafta açılmıştı, ben gidememiştim. Dün gece arkadaşlarımla ve hocalarımla, tekrar kavuşmanın keyfini yaşadım.

  Günaydın hepinize…Şu sıralar hep iyi geceler diyordum. Şimdi tahmin ettiğiniz gibi sabah.)) Uzattım ayaklarımı  biraz internette dolaştım, hem de günlük yazayım dedim.

Şimdiye dek seyahatimin 8 gününü anlattım size. Ama bu seyahatim uzundu,onun için birazda Sinop’ta ki günlüğümden bahsedeyim dedim. Seyahatimin yanında, Sinop’ta pek birşey yaptığım söylenemez.

6 eylül eşimin doğum günüydü, benim de doğum günüm 11 eylül. Ben doğum günümde Sinop’ta olmayacağım için aynı güne getirip pastamızı üfleyelim dedim.