Günlük

İçimden önce güzel bir Pazar sabahı yazısı yazmak geldi.. Hani güneş var ya dışarıda…Hani Yalı kahvesine gittiğinizde o çıtır çıtır yediğiniz gevrek simit…Ara ara kuşlara attığınız kırıntılar…Sonra dalgakıran içinde dolaşan,  iyice evcilleşmiş o kuğular…

İncecikten bir kar yağar Tozar Elif Elif diye Deli gönül hayran olmuş Gezer Elif Elif diye…. Karacaoğlan’ın dizeleriyle hepinize iyi geceler.

Bugün çok soğuktu. Kar yağacak diye bekledik ama ,akşam üzeri azıcık atıştırdı.Bu saate kadar da görünürde bir şey yok. Biliyor musunuz hatta bu sabah Sinop günlük güneşlikti, saat 13.30dan sonra kapattı hava. Ne yapacaksın zamanı. Tv. de izliyoruz, Ankara  İstanbul  felaket görünüyor.

Sabahtan hava güzeldi. Resim yaptım.Öğleden sonra da arkadaşımla buluştuk. Evden çıktığımda hava kapalıydı ama, hemen de yağmur yağacağını düşünmemiştim. Şemsiye bile almamıştım. Tabii yağmura tutulduk. Arkadaşım boynundaki fuları verdi, başıma örttüm.

Hem Muhteşem Yüzyıl’ı seyret, hem de günlük yaz nasıl olacak bakalım.))) Facebook’da bir karikatür yayınlamışlar, Öğretmen çocuğa soruyor: Söyle bakalım Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra, tahta kim geçti? Çocukta daha o bölüm gösterilmedi diyor.))))

Ben hafta sonu diye yazıyorum,siz bunu sanırım hafta başında okuyacaksınız.))) Çünkü birkaç saat sonra hafta sonu bitiyor. Önce bir hal hatır sorayım. Ne haber,nasılsınız? Herşey yolunda mı? Cuma akşamı konservatuvara gittim,yine herzaman ki çalışmaları yaptık,yalnız bu sefer bir değişiklik yapıp arkadaşın çaldığı çello ile bir resim çektirdim. Facebook’a koyduğumda birçok …

Heeeer yeeerdeee kaar vaaar Kalbiiim seniin bu geceee……… Sabah bir uyandık heryer bembeyaz. Epeydir görmemiştim böylesini. Sonra ilerleyen saatlerde daha da arttı.Bugün nöbete gitmiştim, 3 kez kayma tehlikesi geçirdim,ama düşmedim.))) Her yer bembeyaz oldu. Karda şemsiyeye gerek yok diye düşündüm ama,yolda resim çekerken ve yürürken zorlandım.

Dün hava çok soğuktu. Bu seferde kızımla İstinye Park’a gittik. Ve bir ara baktık ki, lapa lapa kar yağıyor. Her biri o kadar iri ki, sanki pamuk parçacıkları düşüyor gibiydi havadan. Bu arada Backhouse diye bir cafeye gittik.Çorba içmek istedik. Eşim sebze çorbası, ben günün çorbasından istedim. Nasıl bir çorba …