Sinop Belediye Konservatuvarı

En son bu türküyü dinledik, konservatuar yemeğimizden ayrılırken.)))

Bugün saat 12.00 de Halk Eğitimi Merkezine, sahne ve ses düzeni için gittik. Ayarlamalar yapılınca da hepimiz dağıldık. Ve akşama hazırlığımız başladı. Ben bir ara bayağı kötü hissettim kendimi. Eyvah dedim grip oluyorum. Ama şu sıralarda konser var diye öyle dikkat ediyorum ki kendime.

(Dün gece yazdıklarım) Dün telekoma modemi mi götürüp, cep telefonumla evde bağlanamıyorum, devamlı hattım kesiliyor,1,5 aydır mağdurum dedim. Onlarda modemimi kontrol edip bir şey değiştirdiler.

İyi akşamlar… Kısmet olup da yazamadım birtürlü. Cuma sabahı spora gittim, oradan kuaföre, bu arada telefonumu evde unutmuşum, arayanlar bana ulaşamayınca bayağa panik olmuşlar, ancak eve 15.30 da gidebildim. Akşam da konservatuvarımız vardı.

Yazıyı yazmak da içten gelmeli…Moral yerinde, kafa rahat, ruh özgür olmalı…Peki bunu her zaman yapabiliyor muyuz?Tabi ki hayır… Daha yarım saat önce bugün oturup rahat rahat günlüğümü yazayım derken, son yarım saatte olan bir olay ister istemez seni etkiliyor…

Bakın maşaallahım var,yine sık sık  yazmaya başladım.))) Geçen gün bir arkadaşıma oturmaya gitmiştik, Sinop öyle güzel görünüyordu ki evinden, sizinle paylaşmayı unuttuğum için şimdi yayınlıyorum. Çok güzel benim memleketim değil mi?

Günlerdir süren çalışmalarımız, nihayet bu sene için son buldu..Okadar endekslemişim ki kendimi konsere. Ne işim çıksa hep konserden sonra demeye başlamıştım.Aslında bunun tek sebebi bu defa solom oluşuydu. Senelerdir solo söylememiştim.Zaten toplasan toplasan 4 kez söyledim galiba.)))

Kavuşturana şükürler olsun. Özledim vallahi. Günlüğümü yazmayınca sevdiğim dostlarımla uzun süreden beri görüşemedim gibi geliyor. Ama inanın yine dolu dolu geçti günler. Her defasında bu hafta en az 2 günü kendime ayırıp evde kalacağım desemde birtürlü gerçekleştiremiyorum. Zaten hep nisan , mayıs ayları çok yoğun geçer benim. Neden dir anlamış …