Soğuk ve kar yağışlı Sinop’tan, hepinize kucak dolusu sıcacık sevgilerimi yollayarak MERHABA diyorum…
Nasılsınız dostlarım, arkadaşlarım, okuyucularım? Umarım keyifler ganidir..)))
Şöyle bir düşünün: şunum yok, bunum yok diye düşünmeden önce, sağlığım yerinde mi,sevdiklerimin sağlıkları yerinde mi diye düşünün ve ona göre yanıtlayın sorumun cevabını.
Eğer yanıtınız evetse…Ohhh Allah’a şükür demek ki haberler güzel… Daha sonra diğer sıkıntılarınızı düşünür halledersiniz. Ama önce sağlık ve en önemliside sağlık. Paranız olmuş, sağlığınız yoksa, hiç kıymeti olmuyor. Şuda bir gerçek parasızda olmuyor tabiki…Allah kimseyi zor durumda bırakmasın. Gönlünüze göre versin..
Bir Pazar sabahı duası gibi oldu galiba.)))
Eveeet bugün Pazar . Bugünden değil ,şimdi size dün akşamı aktaracağım önce.
Konser bitti,sıra kutlamaya geldi demiştim. Ve bizde arkadaşlarla dün akşam Nihavent Resturanda eğlendik.
Hazirandan bu yana, ilk yemeğimizdi birlikte gittiğimiz. Özlemişiz tabiii,çok eğlenceli geçti. Bir solistler geçiti yaşandı Nihavent’te dün akşam.))))
Dalgalandık da durulduk, çoştuk oynadık. Bu arada sevgili arkadaşımız İlhami’yi de özlemle andık. Şimdi o olsaydı seslendireceği yabancı parçalarla, dans ederdik dedik.
Kapanışımızı koro olarak, Zeki Müren’in akrostiş sanatı yaparak yazdığı ve ilk bestesi olan, acem kürdi bir şarkı ile bitirdik.
Zehretme hayatı bana cananım
Elemlerle doldu benim, her anım
Kederimle yanıp, sönse de canım,
İnan ki ben sana, yine hayranım
Ne güzelde yazmış. Haydi bakalım Zeki Müren’den bu şarkıyı dinleyerek resimlere bakmaya ne dersiniz…))))
Bugün kü haberleri sonra anlatacağım..Şimdilik iyi pazarlar..