18. Gezici Film Festivalinin Galası……

Merhaba sevgili okuyucularım.

Bir yoğun günün daha sonuna geldik. Şimdi yaşadıklarımı paylaşmak zamanı.)))Keyifler iyidir umarım.

Havamız bugün güzeldi, ama biraz önce eve gelirken yağmur fırtına hepsi vardı. Bu akşam hissettim kışı. O zaman, hoş geldin KIŞ diyelim mi?Umarım en kötüsü bugün gibi olur da, bizi fazla bunaltmaz.

Bu sabah 10.30 çıktım, halletmem gereken bir konu vardı, odaya gittim.Sonra arkadaşımla Müşkül Pesent’e gidip Bafra pidesi yedik. Çok güzel yapıyorlar kapalı kıymalı pideyi. Çıtır çıtır oluyor. Oradan, haydi birde Türk Kahvesi içelim diye, yeni açılan Şen Pastahanesine gittik.Kahvede sunumda güzeldi.

Fazla oturamadık, çünkü saat 14.00 de, 18. Gezici Film Festivalinin biletleri dağıtılacaktı, Belediyenin Halkla İlişkiler Müdürülüğünde. Gidip seçtiğimiz filmlerin biletlerinden aldık.Ayağımıza gelen bu fırsatı kaçırmamalıydık tabii.

Bu akşam saat 18.00 de’’Lal Gece’’ Filminin galası vardı. Bende odayı temsilen katıldım. Valimiz Antalya’da olduğu için katılamadı. Ama incelik yapıp, Ankara Sinema Derneği Başkanı Ahmet Boyacıoğlu’na telefon açıp,katılamadığı için çok üzgün olduğunu bir toplantı için Antalya’ya gitmesi gerektiğini,fakat Pazar günü geleceğini söylemiş. Gerçekten çok ince bir düşünce.

Bu akşam saat 18.00 de Deniz Sinemasının üst katında  kokteyl vardı.Belediye başkanımız, vali yardımcımız ve bazı bürokratlar katıldı. Sinop Kültür ve Turizm derneği Başkanı Fahri Bostan ‘da misafirleri karşılıyordu.Bir köşede Güzel Sanatlar Lisesinin öğrencileri müzikleriyle geceye renk kattılar.

Tanıdığımız aktörlerden Erkan Can’la biraz sohbet ettim, sonrada Ahmet Boyacıoğlu’na hoş geldiniz değip kendimi hatırlattım. Çünkü geçen sene Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği olarak, Deniz Kulübünde yemek vermiştik.

Tekrar geldikleri için teşekkür ettim. Sinop, Türkiye’de 1 numaralı yerler arasında. Burası mükemmel bir şehir, herkes birbiriyle uyum içinde dedi. Bu sözleri duymak beni çok memnun etti.Zaten ulusal bir kanalda da Sinop için çok güzel sözler söylemiş.Ne güzel değil mi?Sinop’lu, sanata ve sanatçıya önem veriyor demek ki.

Saat 18.30 da alt kata sinemaya indik.Açılış konuşmasını, Ahmet Bey yaptı,sonra dernek başkanı,Fahri Bostan’ı davet etti. Ardından Erkan Can geldi. O da Sinop’ta olduğundan çok mutlu olduğunu dile getirdi. Sonra Belediye Başkanımız hoş geldiniz konuşması yaptı. Ve Lal Gecesi filminin yönetmeni Reis Çelik’in konuşmalarından sonra, filmi izledik.

ankara sinem aderneği başkanı Ahmet Boyacıoğlu ile ncabaci

Lal Gece….Birçok ödül almış bir film.Bazılarını yazayım mesela.Kristal Ayı Berlin,En iyi film, en iyi erkek oyuncu, En iyi kadın oyuncu Nürnberg,en iyi film Würzburg,en iyi Asya- Ortadoğu film Tokyo,en iyi film,en iyi yönetmen Brüksel ve  3 yerde daha ödül almış. Bu kadar ödülü okuduğumda Allah biliyor ya önce korktum..Eyvaaah dedim,şimdi ben bu filmden pek bir şey anlamam,sıkıcı gelir diye düşündüm.Ama hiç umduğum gibi olmadı.

Güzeldi. Filmin sonunu size bırakmış yönetmen.

Doğuda her zaman karşımıza çıkan çocuk gelinleri anlatan bir yapımdı.Daha film ilk başladığında içim ezildi. Üzüldüm korktum. 13-14 yaşındaki bir kızın, hapisten yeni çıkmış kendisinden 50 yaş büyük (İlyas Salman) bir adamla sorgusuz sualsiz evlendiriliyor.Ve dövse de sövse de artık senin evin burası, bizde böyle evlendik kızım diye odaya bırakılıyor çocuk gelini annesi.. Sonra damat geliyor.Çocuk korkuyor, adamda korkuyor. İkisininde toplumun kurbanı olduğunu sona doğru yaklaştıkça görüyorsunuz.Bir odanın içinde geçti hep film, sadece düğün faslında ve adamın gördüğü rüyada dışarı çıktık. Ve doğunun o kar manzarasını gördük.

Çocuk gelin (Dilan Aksüt)damada, bir ara masal anlattırdı, bir ara oyun oynattı.Korkuyorum dedi bıyıklarını kestirtti.

Damat bir ara sevmek istedi, korktu, oyununa dahil oldu, masalı anlatı,. Sonra kovdu..Sonra isyan etti. Amcası, annen kötü yola düştü diye öldürtmüş annesini damada, 20 yıl yatmış hapiste ,sonra çıkmış bu sefer başka bir olay olmuş, namusunu temizle diye onuda vurdurtmuşlar damada, yine hapiste yatmış ve şimdide sorgusuz sualsiz seni bana verdiler, evlendirdiler diye isyan etti sonunda.

En sonunda……sonunu yazmayayım. Zaten yazsam da filmin sonu değil, benim düşüncem olurdu yazdıklarım. Çünkü sonunu siz hayal ediyorsunuz…Artık tek kurşunla kimi öldürürseniz..

Keşke o kurşun,tüm çocuk gelinleri engelleyen töreye gelseydi de,son bulsaydı bu tür evlilikler.

Film güzeldi, konuda çok güzeldi,fakat daha da fazla heyecan katılabilirdi , insanlar daha fazla gerilime sokulup , heyecanlandırılabilirdi. İlk başlangıç da yüreğim ağzımda izlesem de, sonra sakinleştim.))

Gitmeyenler kaçırdınız. Ama fırsatı olup da gitmeyi düşünenler , bence gidip görün.. Bu filmi bize izleme fırsatı verenlere çok teşekkür ediyorum.

Yarında Nurgül Yeşilçay geliyormuş.Yarın saat 12.00 de çocuk filmi, saat 15.00 de Zerre,17.30 Küf,20.00 Leopar filmleri oynayacak.Sizi bilgilendireyim dedim.

Lal Gece, bu akşamsat 18.30 da, saat 20.30 ve 22.30 da da gösterimdeydi.

Ben 20.20 de ilk seanstan çıkıp doğruca konservatuvara gittim. Geçen hafta sunuculuğum olduğu için gidememiştim, haftaya da şehir dışında olacağım için gidemeyeceğim, bari geçte olsa gidip arkadaşlarımı göreyim dedim.

Aman Allah’ım o da ne….Nasıl kalabalık, nasıl kalabalık anlatamam. Maşallah her yer doluydu. Sadece 16 kişi saz heyetindeydi.)))Ben de hemen girişe oturdum, fırsat bulunca da arkadaşlarımın resmini çektim.

Saat 21.20 da evdeydim..Yorucu da olsa,her şeyiyle güzel bir gündü…İyi geceler, sinemalı günler diliyorum.