Sersem Kocanın Kurnaz Karısı…

Sinop Telvin Sanat Tiyatrosunun daha önce sanıyorum 2 tiyatro oyununa gitmiş çok çok beğenmiş, bundan sonrada kaçırmayalım demiştik.Geçen haftada biletler yok satınca bu defa erken davrandık. Biletlerimizi önceden aldık, yerler numaralı olduğu için 5 dakika önce gidişimiz hiçbir problem yaratmadı.

İlk bölümde konunun içine giremedik.Çok yabancı isimler vardı ve tiyatro içinde tiyatro izlemenin durumunu tam kavrayamadık.Biraz sıktı.2. bölümde daha renklendi, hareketlendi, konusu ortaya çıktı. Osmanlı döneminden günümüze tiyatroyu anlatıyordu.
Zor bir konu seçmişlerdi.Hepsi üstlendikleri rolleri başarıyla yerine getirdiler. Gerçekten gençlerimiz süperler hepsini ayrı ayrı kutluyorum.Bu arada radyo spikeri arkadaşımız Emin’ de, misafir sanatçı olarak rol almıştı tiyatroda. ))

Böyle zor bir konu seçmeleri beni şaşırttı. Çok iddialı bir konuydu. Fakat empati yaptığımda kendilerine hak veriyorum. Neden mi?Çünkü onlar birer tiyatrocu. …Benim gözümde gerçek tiyatrocular, daha önceki oyunlarından da biliyorum her birini. Sadece Gülbahar’ı ilk kez bu gece izledim. Çok iyiydi.Tiyatrocu oldukları içinde belkide halkımızı tiyatronun nereden nerelere geldiğini göstermek istediler.Çünkü tiyatro bitiminde, bunu oyunculardan biri açıkladı.
Sunuculuklarımda buna benzer durumlarla ben de karşılaştım.
Şöyleki:Mesela T.H.M de bir şef hiç duymadığımız, halkın bilmediği gizli kalmış müziki değeri belkide çok fazla eserler seçerek konser yapmıştı, ama seyirci pek memnun kalmadı. Neden çünkü beklentilerine cevap vermedi..
Şimdi bizde daha önce gittiğimiz tiyatro oyunlarındaki gibi bir gösteri izleyeceğimizi sandık. Beklentimiz buydu. Ama onlar bize tiyatro içinde tiyatro sergileyerek bir mesaj verdiler.
Bu mesajı da ancak sonunda anladık.
Şöyle düşündük, gerçekten sanat yapmışlar ve sanırım para kaygısı gütmeden. Sanki devlet tiyatrolarındaki oyuncular gibi. Amaçları belki de ,mesajlarını iletebilmekti veya  kendilerini ifade edebilmekti. Tabii bundan sonra sergileyecekleri oyunlarında, nasıl bir eser seçerler bilemem..
Fakat şu bir gerçek….Üstlerine düşen görevleri başarıyla yerine getirdiler…Hepsini kutluyor, alınlarından öpüyorum.
Yalnız içlerinde İlker Görkem’e hastayım.))) Müthişsin be çocuk…