NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Önce sevgili Sinop halkını kutluyorum. Süperdiniz vallahi. Ya, o ne kalabalıktı, maşallah evde, bahçede kimse kalmamış, almışsınız elinize bayrakları yollara düşmüşsünüz. Hepinizle gurur duydum canlarım benim. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramımız hepimize kutlu olsun.Güzel Sanatlar Lisesinin bando takımı iyi ki varsınız. Harikaydınız.
Videoya çektim balkondan ama, aparatım yanımda olmadığı için Pc ye yükleyemedim maalesef.Belki daha sonra ilave ederim. Ben bu görkemli yürüyüşe katılamadım, çünkü saat 16.00 da Sinop’taydım..
Evet baştan anlatayım size. Ben ve 2 arkadaşım Sinop’tan, Samsun üzerinden Antalya ya gittik. Kızımda İstanbul’dan geldi, Antalya hava alanında buluşup bizi bekleyen arabayla Antalya-Çıralı’ya, Yavuz Bungalov’a gittik. 2 ay önceden rezervasyonumuzu yaptırmıştık.Hatırlarsınız belki geçtiğimiz kurban bayramında da ailece oradaydık ve çok beğenmiştik. O zaman da 3 gün kalmış ve tadı damağımızda kalarak ayrılmıştık. Bu defa da dinlenme amaçlı gidelim, şezlonglarda yatıp kitap okuyalım, hamak da sallanalım, güneşlenelim, doğayla başbaşa olalım dedik.
Gece saat 24.00 de Çıralı’daydık. Antalya- Çıralı arası,1,5-2 saat sürüyor.
Gece geç olduğu için hemen yattık, sabah kuş sesleriyle saat 7.30 da uyandım. Hemen kalktım,kapıyı açtım. Dışarıda kırmızı çiçekler, yemyeşil yapraklı portakal ağaçları,bahçede yavrusuyla sabah kahvaltısı yapan sülünlerle karşılaştım. Ekimde yerlere kadar sarkan portakallar daha yeni çıkıyorlardı, narlar da öyle.Derin derin nefes aldım kapının önünde, Allah’ıma bu güzellikleri bizlere tekrar yaşattığı için birkez daha gönülden teşekkür ettim. Ve sonrada hemen salıncağa oturup sallanmaya başladım.))Baktım kızlara da teker teker gelmeye başladılar.Ve günümüz saat 8.00 de kahvaltıyla başladı. Bu defa kahvaltıyı mekan sahibinin eşi Aynur Hanım hazırlamıştı. Yeni yardımcıları da Nuh, genç, terbiyeli bir delikanlıydı.Her zamanki gibi ağaçların altındaki masaların birine oturup, organik ürünlerle kahvaltımızı yaptık. Derya Bey ve eşiyle sohbet ettik.
Kahvaltı sonrası Olympos’a yürüdük. Geçen defa bayram diye ücretsizmiş, bu defa insan başı 5 tl istediler. Eğer Maksimum kartınız varsa ücretsiz geçebiliyorsunuz. Bizde ödemeyi yapıp resim çeke çeke,yürüdük. Bu defa Olympos’un biraz daha içlerine yürüdük ve döndük.
Denize girdik, geçen defa 27 ekimde Çıralı’da kapattığımız yaz mevsimini, 16 Mayıs’ta yine Çıralı’da açtık.
Öğleden sonra aldık kitaplarımızı elimize uzandık, kapımızın önündeki şezlonglara kitap okuduk. Ay alışık değiliz ya böyle yatıp, kitap okumaya, iş yok güç yok, baktık saati ancak 15.00 yapmışız. Haydi Çıralı’yı dolaşalım dedik. Sıcaklıkta sanıyorum 26-27 derece civarında çok güzeldi. Epey bir keşfettik bulunduğumuz mekanı.
Yavuz Bungalov’un sahibi Derya Bey’e bize hangi balığı yememizi tavsiye edersiniz diye sormuştuk, bize Grida (Lagos) balığını önerdi.
Sahilden yürümeye başladık, bu arada sahil sırayla resturan dolu. Geçen defada akşam yemeklerini hep orada yediğimiz Karakuş Resturana gittik. Oradaki bey bizi tanıdı. Zaten Sinop’lu arkadaşlarımızında yakın dostu sahipleri. Dedik ki biz Grida balığı yemek istiyoruz, ne tavsiye edersiniz. Bize göveçte sebzeli yapmayı önerdi. Tamam dedik. 45 dakika sonra gelin dedi.
Saat 19.15 de oradaydık, bahçede güzel bir yer hazırlamışlar bize, bir de göveçte karides ve onların çok özel ekmeklerinden geldi, yine birkaç parça meze türü istedik. Fakat içki olarak hepimiz su içtik o gece çünkü kandildi.
Rüzgarı çok değişik, saniyede durup tekrar başlıyabiliyor, ama saat 20.00 den sonra hepten kesiliyor. O gece sakin, bol sohbetli güzel bir gece geçirdik. Balık derseniz güzeldi. Ama ne farkı vardı ki diğer balıklardan anlamadım. Hesap zamanı geldiğinde pahallı bir balık olduğunu öğrendik. Şöyle söyleyeyim, kalkanın kilosu 70 tl, bunun ki 95 tl idi. Ama bana sorarsanız ve benim gibi Karadeniz’den balığın merkezinden geliyorsanız????O kadar para vermenize gerek yok derim..Ahh ahh gözünü sevdiğimin lüferi veya çarpanı, bana göre 10 basar.))))))
Ama ortam ve yemek hele hele göveçte tereyağlı karides çok güzeldi…Vicdan azabı duya duya yedik vallahi. Niye mi ? Yarın (pazartesi) diyetisyende randevumuz var.((((off offf nasıl izah edeceğiz durumu bilmiyorum…((((
Ve saat23.00 gibi odamıza geldik, salınçakta sallandık ,sohbet ettik ve yattık. Bir günümüz işte böyle sonlanmıştı.
Fazla kalabalık değildi Çıralı. Daha sezon açılmamış, 20 mayısta çok turist gelecekmiş, heryer doluymuş. Yani anlayacağınız biz tam vaktinde gitmişiz.
Devamını yarın anlatırım. Şimdilik iyi geceler.
