Bir Günde Üç Ülke Nasıl Gezilir?

Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Şöyle Avrupa’nın Akdeniz kıyılarında benimle biraz dolaşmaya ne dersiniz?

Geçtiğimiz Mayıs ayında bir toplantıya gitmek üzere İstanbul – Nis uçak bileti aldım ve Fransa, Monako ve İtalya’nın harika sahillerini görme imkânı da buldum. Şimdi sizlere bu üç ülke bir günde nasıl hızlı ve ekonomik bir şekilde görülebilir anlatayım.

Öncelikle Nis ve Monte Carlo çok pahalı şehirler olduğu için, konaklamanızı Ventimiglia’da yapmanızı öneririm. Ventimiglia, İtalya’nın Fransa sınırında yer alan bir şehirdir ve Nis’e uzaklığı trenle yaklaşık 45dk ve Nis – Ventimiglia tek yön 7,5 Avrodur. İki şehrin arasında ise Monako’nun en ünlü kenti Monte Carlo bulunmaktadır.

Önceki yazılarımda size Torri, İtalya’da bulunan Ecovillage’den bahsetmiştim. Torri ise Ventimiglia’ya 9km uzaklıkta bir köydür. Buraya tek ulaşım minibüsledir ve sadece 1,5 Avro tutar. Ecovillage’de bir gecelik iki yataklı oda fiyatı 20 Avrodur. Yemekler kendi yetiştirdikleri organik yiyeceklerden yapılır ve tadına doyum olmaz. Fiyatları ise inanılmaz ucuzdur. Sakın Ventimiglia’nın merkezinde bir restoranda pizza yemeğe kalkmayın. Çünkü hayal kırıklığına uğrarsınız. Pizza sanki derin dondurucudan çıkarılıp, fırına konmuş gibidir. Fiyatı yaklaşık 10 Avro civarındadır. Ventimiglia’danTorri’ye son minibüs saat 19:15’te kalkmaktadır. Bu yüzden programınızı ona göre yapmanızı tavsiye ederim. Yoksa taksiye yaklaşık 20 Avro vermek zorunda kalabilirsiniz.

Houses in TorriSeaside in VentimigliaVentimiglia, ItalyTorri, ItalyMe&Gul

 

 

 

Cuma günleri Ventimiglia’nın pazarıdır. Pazarda birçok güzel kıyafetler satılır. Ama yine de pek ucuz sayılmaz. Ventimiglia’da hediyelik eşya satan tek dükkân tren istasyonunda bulunur. Başka yerleri arayıp durmayın, çünkü bulamazsınız. Oradan 4 Avro olan magnetlerden alabilirsiniz eğer isterseniz. Ventimiglia’nın sebze pazarına giderseniz, orada çok çeşitli baharatlar ve soslar bulabilirsiniz. İşte bunlardan alabilirsiniz çünkü fiyatları oldukça uygun. Türkiye’ye dönmeden içinde fesleğen, sarımsak ve harika zeytinyağı bulunan Pesto sosunu almayı kesinlikle unutmayın.  Pesto, Türkiye’de de bulunmaktadır ama İtalya’daki Pesto apayrı bir lezzetedir ve makarnanızı şahane bir İtalyan yapan bir sostur. Fiyatları 5 Avro’dan başlayarak ağırlığına göre artmaktadır. İtalya’ya gelmişken onların dilinde “yoğurt” denilen dondurmasını mutlaka yiyin ve yaklaşık 2 Avro ödeyin. İtalyan dondurması gerçekten eşsizdir.

Konaklamanızı Torri’de yaptınız farz edelim ve şimdi Ventimiglia tren istasyonuna gidelim. Monte Carlo’ya bir bilet alalım. 3,75 Avro bir kişi. Yanlış okumuyorsunuz. Ben de inanamadım ama 3,75 Avro ödeyip, 30 dk bir kalkan bir trene bindim. İstasyondan çıkar çıkmaz Monte Carlo’nun muhteşem marinasıyla karşılaşacaksınız. Milyon dolarlık tekneler ya limana bağlanmış ya da açıklarda demir atmış olacaklardır. Tam o anda “Ah o gemide bir de ben olsaydım.” şarkı sözü dilinize takılmaya başlayacak. O teknelere bakarken, tam sol tarafınzda Monte Carlo’nun ünlü kumarhanesini göreceksiniz. Buraya sadece giriş ücreti 20 Avro.  Gerisini siz tahmin edin. Ben edemiyorum çünkü içeriye girmedim. Kumarhanenin yakınlarında ise görülmeye değer Japon Bahçeleri yer alıyor. Sağ taraftan biraz yürüdüğünüzde ve kafanızı yukarıya doğru kaldırdığınızda yüksek bir tepede Monako Prensliği’nin sarayını görebilirsiniz. Tabelalar yardımıyla saraya giden yolu rahatlıkla bulabilirsiniz. Bunun için biraz zahmete değecek bir tırmanış yapmanız gerekecek. Tepeye çıkan kıvrımlı merdivenleri tırmandığınızda Monako Sarayı’nın, harika bir Monte Carlo manzarasına sahip olduğunu göreceksiniz. Tabi ki, sarayın etrafında da hediyelik eşya satanlar var ama bir magnet burada da 4 Avrodan başlıyor ve hiç ucuz bir şey yok. Bütün Monte Carlo’yu hiç yorulmadan buradan görebilirsiniz. Üstü açık tur otobüsleriyle 20 Avro karşılığında gezmek de mümkün ama bence yürüyerek de Monte Carlo çok rahat gezilebilir.

Monte Carlo, Grand Prix alan¦-Monte Carlo, marinaMonte Carlo, MonacoMonte Carlo, tren istasyonuMonaco Palace

Şimdi Nis’e bir bilet alalım. Ne kadar?Tahmin edin bakalım. 3,10 Avro! Yarım saatte bir kalkan trene biniyoruz ve adı gibi güzel Nis’e (İngilizcesi “Nice”) gidiyoruz! Tren yolu sahil şeridi boyunca döşenmiş olup, karşınıza o muhteşem tekneler çıkacaktır. Kardeşime bu manzarayı anlattığımda bana “Sen o teknedekilerden daha şanslısın.” demişti. “Neden?” diye sorduğumda ise “Onların tren manzarası var ama senin tekne manzaran var! J” demişti. Yine de o teknelerin birinde sabah duşumu denize atlayarak aldıktan sonra kahvaltımda İtalyan kahvesini içerken tren manzarası görmeyi tercih ederim doğrusu.

Nis’e geldiğimizde eğer son yolculuğunuz burada ise ve akşam kalkacak uçağa yetişecekseniz öncelikle valizlerinizi Nis garındaki emanete bırakabilirsiniz. Büyük dolap 9 Avro. Buraya herşeyinizi atıp, bir sırt çantası ve fotoğraf makinenizle şehri gezmeye başlayın.

Here I am in Nice!Nice, FranceNis, +şelaleBeach in Nice

Nis eğer son şehriniz ise burada kesinlikle acele etmeniz gerek. Zamandan tasarruf yapmak için garın hemen yakınında bulunan duraktan 1,5 Avro vererek uzun mu uzun Jean Medecin Bulvarı’nı tramvaya binerek geçin. Eğer zamanınız varsa yürüyün. Ben bu bulvarı yürüyerek geçmiştim ama dönüşte uçağın kalkmasına az bir zamanım kaldığı için tramvaya binmiştim. Bulvar üzerinde insanların uğradığı birçok cafe, mağaza ve dükkan bulunuyor. Tramvaydan Massena Sarayı önündeki durakta inin ve sahile doğru yürüyün. İşte orada birçok plaj ve turistleri kendine çeken hediyelik eşya dükkanları bulunuyor. Sahil boyunca ayrıca ayakta yemek yiyebileceğiniz atıştırmalık yiyecek satıcıları da bulunuyor.

Sol taraftaki tepeye doğru bakarsanız Antik Yunan Medeniyeti zamanında yapıldığı söylenen ve geriye birkaç kale surları kalmış olan Colline Şatosu’nu görürsünüz. Monako Sarayı tırmanışından sonra bu tepe gözünüzde büyümesin, çünkü sizi yukarıya çıkaracak bedava bir asansör var. Yalnız biraz sıra beklemeniz gerekebilir. Tepeye çıktığınızda ise Nis’in muhteşem manzarası ayaklarınızın altında olacak. Yakınlardan bir su sesi geldiğini duyacaksınız. Sese doğru yürüdüğünüzde ise ağaçların aralarından akan bir şelaleyle karşılaşacaksınız. Buradaki güzelliğe kendinizi kaptırmayın çünkü zamanımız kısıtlı. Yoksa bir günde üç ülke nasıl görülebilir başka türlü?

Aynı şekilde geldiğimiz yoldan geri dönüyoruz ve tren garından emanete verdiğimiz valizlerimizi alıyoruz. Havalimanına gitmek için iki yolunuz var. Birincisi garın önünden kalkan ve 1,5 Avro verip 45 dk süren otobüse binmek, ikincisi 10dk bir kalkan, 1,5 Avro vereceğiniz ve 10 dk sonra ineceğiniz trene binmek. Yalnız ineceğiniz durak havalimanından biraz uzakta. Valizlerinizi 10 dk kadar sürüklemeniz gerekiyor. Check-ine geldiğinizde bütün gün bu yaptıklarınıza inanamayacaksınız.

Sizlere bir günde üç ülkenin nasıl hızlı ve ekonomik bir şekilde görülebileceğini anlatmaktan mutluluk duyuyorum.  Dünyanın başka bir yerinden görüşmek dileğiyle hoşçakalın!

Ebru

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

Calista Otelde 2. Gün

Merhaba tekrar, Calista Otel’de tatilimizin 2. Gününü anlatmaya devam edeyim. Rahat bir uykudan sonra sabah …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.