Kar, tipi…Ve anılar..

Karın evlerde bizi mahsur bıraktığı bu Pazar günü, hepinize iyi akşamlar dileyerek başlamak istiyorum günlüğüme…

Evde mahsur kaldığımdan mıdır, yoksa heryerin böyle bembeyaz oluşundan mıdır nedir, benim de değişik anılarımı su yüzüne çıkardı bu kar.

Son yazımda ilk doğumumda çektiğim sıkıntılardan bahsetmiştim sizlere..Bugünde başka bir anım geldi aklıma onu paylaşayım dedim sizlerle…

Yıl…Sanırım 1980 li yılların biri olmalı….Amerikan üssünde Px’de ( Satış Mağazası) çalışıyorum,müşteri servisinde,işim hep müşterilerle. Ve öyle yoğunum ki, her dakika muhakkak birkaç kişi oluyor masamda. Yemek saatim de  14.00-15.00 arası. Dışarısı çok karlı ve tipi halinde de kar yağıyor. Hangi akla uyduysam ve eminim kendi fikrimdir, o havada bir Sinop’a gidip, evde yemek yiyeyim dedim. Normal şartlarda da eve gittiğimde sadece 8-12 dakika kalma şansım olurdu.  Çünkü indiğim otobüsle çıkmak durumundaydım. Onun içinde koşturmaca hareket eder, ayakta yemek yer, hemen yine otobüs durağına giderdim. Senelerdir böyle olmuştur.

O gün yine tipiye aldırmadım, bindim otobüse aşağıya yemeğe gideceğim. Otobüs her zamanki gibi saat 14.00de kalktı. Fakat öyle yavaş gidiyordu ki kardan, biz main gate (Ana çıkış kapısı) geldiğimizde saat 14.20 olmuştu. Anladım ki bizim Sinop’a inmemiz ve tekrar çıkmamız 1 saat içinde gerçekleşmeyecek, en iyisi Nilgün sen geri dön, otobüsten in dedim. Ve ben o kar fırtınasında otobüsten indim ve geri dönüşe geçtim. Yolu biliyorum. Arkam  ana çıkış kapısına dönük olarak düz yürüyeceğim, sonra da sola döneceğim. Ama görüş mesafesi sıfır. Yerde kar 40-45 cm. Ve ben bata çıka yürümeye başladım. Normalde çıkacağım yokuş 100metre yoktur. Ve öyle bata çıka yürüyorum ki, bir süre sonra kuvvetim gitti ve emeklemeye başladım. Bir yandan tipi var, gücüm iyice azaldı. Artık Px’e değil, ah şu MP Station (polis merkezi)ne kadar yürüye bilsem diyorum. Ama dört ayak üstünde yürüyorum, ellerim buz tuttu, ayaklarım uyuştu, bu arada polis merkezinin kapısının ışığını da gördüm. Son gayretle kapısına ulaştım. Ayağa kalkıp kapının tokmağını çevirecek gücüm kalmamıştı, yerdeyim ve tüm gücümü kullanarak elimle kapıyı vurdum. Açtılar ben yerdeyim..Hemen polis arkadaşlar beni içeri aldılar. Üstümün karlarını temizlediler. Kahve ikram ettiler. Baktım saat 14.45 olmuştu. Saat 15.00 de  iş de olmam gerek ya ben gideceğim dedim. Yok gidemezsin bekle biraz tipi geçsin dediler. Bende ki görev aşkıyla yok gideceğim dedim. Ve çıktım yola, şimdiki hedefim komutanlık binasıydı, zar zor oraya da yürüdüm, azıcık kapısının önünde soluklandım, artık yol düz olduğu için (yokuş çıkmıyordum) daha rahat yürüyordum. Sonrada yatakhanelerin önüne geldim. Ama bu arada benim her tarafım sırılsıklam olmuştu. Şansıma bir asker kız arkadaşıma rastladım, beni görünce  halime çok acıdı, gel benim odama gidelim sana kıyafet vereyim, böyle çalışamazsın dedi. Gittim sağolsun üstümü tamamen değiştirdim kuru şeyler giydim ve koşturmaca işe gittim. Saat 15.03 de ben işimin başındaydım. Aslında donma tehlikesi atlatmıştım. Ama iş ciddiyetim çok fazladır benim, ölümü bile göze alıp dönmemi şu anda aptallık olarak görsem de, o zaman çok farklı düşünüyordum. Her zaman çok dakik olmuşumdur, hala da öyleyimdir.

İşte kar böyle yağarken, eski anılarım canlandı kafamda…

Umarım kar yarın artık erimeye başlar, yoksa siz benim günlüğümü değil, artık anılarımı okumak durumunda kalacaksınız.)

Sevgiler hepinize..Allah kimseyi aç, susuz ve soğukta bırakmasın…

Bu arada sokak hayvanlarını da düşünelim ve onlar içinde dışarı yiyecek, su bırakalım olur mu? Haydi iyi geceler…

DSC00706DSC00719 DSC00724 DSC00728

Not: Bu yazıyı yayınlamadan önce sokak hayvanlarına yemek götürmek için dışarı çıktım ve bunu fırsat bilip biraz selfie yaptım. İşte Sinop’ta ki son durum bu. Şimdilik kar yağmıyor.

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

Sinop özlemi çekenler…..

Merhaba sevgili okuyucularım..Nasılsınız?Ben iyiyim çok şükür. Corona günlerinde yürüyüş yaparak, ya da tekneyle balığa çıkarak …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.