Ayvalık Gezimiz…Temmuz 2018

İyi akşamlar…

İstanbuldan doğru, yeğenimin daveti üzerine eşimle birlikte Ayvalık- Sarımsaklı’ya gittik.

7 saat süren otobüs yolculuğundan sonra sabah saat 7.30 da Sarımsaklıdaydık.İlk kez gidiyorduk  yeğenimin Sarımsaklıda ki evine. Fotoğraflarda gördüğümden daha güzelmiş. Dışarıda hava çok sıcakken bile biz balkonda serin serin oturduk. Balkonun çevresi meyve ağaçları ve güllerle çevriliydi. Yeşillik gibisi yok gerçekten. Öyle güzel güneşten koruyorki. Bütün yaz boyunca dut, erik, vişne, yemişler. Hatta gittiğimizde erik doluydu ağaçta, bende bizzat topladım. Hem reçel yapmış, hem suyunu çıkarmış, soğuk soğuk devamlı ikram etti. Daha narları olmamıştı.

blank

blank

Hava çok sıcak olduğu için, denize gitmek veya gezmek için hep saat 16.00 yı bekledik.Ve daha indiğimiz gün Cunda adasından başladık gezmeye.Ben 3-4 sene öncede Yunan Adaları gezisinden dönüşte gitmiştim, ama eşim ilk gidiyordu.Ayvalıktan gemiyle gittik.İsterseniz karayoluyla da ulaşabiliyorsunuz.

Ayvalık ile bağlantısı iki ayrı köprü ile sağlanan Cunda’ya ilk köprü Dolap Boğazı mevkiinde 1964’te inşa edilmiş. Bu köprü Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olma özelliğine sahipmiş. Cunda Adası’nda,Rum Ortodoks cemaatinden kalma birçok kilise ve manastıra da rastlıyorsunuz..

blank

blank

blank

blank

 

blank

blank

blank

blank

Karaya çıkınca ilk olarak Aşıklar Tepesine çıktık. Burası çevreyi en iyi görebileceğimiz yerdi. Aşıklar Tepe’sinde, adanın ilk yel değirmeni ile Agios Yannis Kilisesi, kilisenin restore edilmesiyle oluşturulan Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı ve etrafında cafe vardı.Bizde bol bol fotoğraf çektik.

Ve sonra da inişe geçtik. Evlerin , kapıların ve yolların dokusu çok güzeldi.

blank

blank

blank

blank

blank

blank

blank

Sahil lokantaları akşamı bekleyen masalarla doluydu.Biz yöresel yemeklerinden tattık, kabak çiçeği dolması, zeytinyağlı bamyası ve hele karadut suyu harikaydı.

blank

Türk kahvesini meşhur Taş Cafe’de içtik. Cafenin içinde iri yarı bir adam, kahveyi dibekte dövüyordu, bir süre izledik ve bizlerde kahve aldık.

blank

blank

 

Ayvalığa döndüğümüzde merkezde butik oteli olan diğer yeğenimi ziyarete gittik. Ayfada Oteli işleten yeğenimi ve çocuklarını görmekten çok mutlu olduk. Aynı mutluluğu onlarda yaşadı.

blank

Akşam ise, birgece önceki  uykusuzluğumla, günün yorgunluğu birleşince kendimi hemen yatağa attım.

İkinci gün kahvaltımızı Cennet Tepesinde yaptık.Tepeye çıktığımızda, bütün adalar ayağımızın altındaydı. Görüntü muhteşemdi.

blank

blankblank

 

Kahvaltı sonrası eşimin akrabalarını ziyaret ettik ve evimize döndük. Birkaç el okey oynadık ve akşam için hazırlanıp çıktık. İlk gittiğimiz yer Paşa Limanı oldu. Belediyeye ait, deniz kenarında cay bahçesi, lokantası ve plajı olan bir yer. Mekan güzeldi, Ayvalık tostu yedik orada, güzeldi ben beğendim.

blank

blank

blank blank blank

Sonrada Akşam T.S.M. Konseri için yine Ayvalığa gittik.

Burada her yaz ve sonbahar konserler oluyormuş ve ünlü sanatçılar geliyormuş. Biz ise o gece Ayvalık’ta faaliyet gösteren  Mesut Duran  Derneğinin T.S.M.  konserine gittik.Ses düzeni çok güzeldi.Sazlarda. Hele 98 Yaşında bir bey şarkı söyledi,şaşırdık.Çok güzeldi. Gecenin ast solisti dernek başkanı olan bir bayan ve korodan bir beydi. Karşılıklı yaptıkları düet çok beğenildi.

blank

blank

Konser gece 24.00 de bitti. Bu defa da Sarımsak gecelerine aktık. Bir süre caddelerinde dolaştık, biraz alışveriş yaptık.Saat 2.00 de ben uykudan sarhoş gibiyken, insanlar saat sanki 21.00 gibi coşkuyla dolaşıyorlardı.

3.gün denize gittik, yeğenimin evi çok yakındı denize üzerinize bir deniz elbisesi takmanız kafi. Ama sahil çok kalabalıktı. Deniz suyu da Akdeniz kadar tuzlu olmasa da , yine de benim gözlerimi yaktı. Deniz bayağı ılıktı. Akşam okey oynadık. Dördümüzde o gece sırayla kazandık. Kaybeden yoktu anlayacağınız.

blank

4.gün öğleden sonra Patriça Koyuna gittik. Yolumuz ,1,5 saat kadar sürdü.Ama  koya yaklaştıkça , yol iyice bozuldu Oraya en güzel jiple gidilirmiş. Giderken yol üstünde derme çatma plajlara rastlıyorsunuz.

Ve nihayetinde koya geldik. 2 incir ağacı vardı, ben bukadar tatlı ve küçük incir yememiştim şimdiye kadar,harikaydı.

2 araba gittik Patriça’ya, yeğenimin kayınvalidesi ,görümcesi çocukları eşi. Kalabalık olunca daha bir güzel geçti zaman.Şimdi Patriça Koyunun özelliği nedir ki diye düşünüyorsunuzdur eminim.Bu koyun karşısındaki Maden Adasına denizin üzerinde yürüyerek gidebiliyorsunuz.Yalnız ayaklarınızda deniz ayakkabısı olması şart ,çünkü bol miktarda deniz kestanesi var. Batmaması için özenle yürümeniz gerekiyor.Uzaklık 1km ye yakın. Karşı adaya yürüdük, yaklaştığımızda ben yan taraftan yüzmeye başladım.Deniz çok sıcaktı ve tertemizdi. Etraf çok bakir olduğu için pisletecek bir şey yoktu.

blank

blank

blank

blank

blank

Bizim gittiğimizde 3 çadır kurulmuştu. Balık avlamaya gelmiş savcı ve emekli subaylar kurmuş o çadırları. Sonradan arkadaş olduk.2 gezgin arkadaşın  minübüsü vardı. Devamlı geziyorlarmış, kahve yapıp satarak para kazanıyorlarmış, birde kedileri vardı. Onların hepsi gece kaldılar orada.

Bizde yüzdük, mangal yaptık,incir yedik ay tutulmaya başlayınca da tekrar yollara düştük.

O gece ay tutulmasını terastan izledik. Müthişti.Ama fotoğraf çekemedim.

Öbürgün yine Ayvalığı dolaştık, çok değişik koylara girdik. Bu arada diğer yeğenimin evinin olduğu Ceylan Sitesine gittik. Plajı çok güzeldi. Orada da denize girmek varmış ama, kısmet olmadı. Çünkü planımızda Şeytan Sofrasında güneşi batırmak vardı. Zor yetiştik. Orasıda ana baba günüydü.

blank

blank

 

blank

 

blank

blank

blank

blank

Herşey çok güzeldi. Dönüşte Saklı Göle gittik akşam yemeği yedik. Gece olduğu için tam göremedim manzarayı ama gündüz çekilen fotoğrafı güzeldi.

blank

Sayılı gün çabuk geçiyor.Gitme günümüz geldiğinde vip Minübüsle Balıkesir’e geldik, oradan da Kamil Koç’un otobüsüyle Sinop’a. Yolculuğumuz 17 saat sürdü.Keşeke uçakla dönseydik diye aklımızdan geçmedi değil…Neyse sağsağlim döndük Mutlu Sinop’a.

Bir gezimiz daha sona erdi. İnşallah yine böyle güzel gezmelerimiz olur.

Bu arada sevgili yeğenim Filiz’e ve sevgili ressam eşi Hasan’a, gösterdikleri misafirperverlik için çok çoook teşekkür ederiz. Sayenizde çok güzel yerler gördük…Güler yüzünüzle , sıcak evsahipliğinizle bizim tatilimizi renklendirdiniz.

Sokak kedileri Pasaklı bize ara ara çığlık attırsada aramızda olmasından hep mutlu olduk.

Biz de sizi Sinop’a bekliyoruz artık.Gelin olur mu?

İyi geceler.

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

Calista Otelde 2. Gün

Merhaba tekrar, Calista Otel’de tatilimizin 2. Gününü anlatmaya devam edeyim. Rahat bir uykudan sonra sabah …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.