NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Aslında öğleden sonra olmuş bile , ama ben yinede günaydın demek istedim..Neden?….. gününüz aydın olsun, içinize bir ferahlık gelsin istedim.
Biliyorum, şimdi dünyanın ve ülkemizin üstünde kara bulutlar dolaşıyor, iç karartıcı haberleri her yerde duyuyor izliyorsunuz. Bu arada Whats App’dan gelen görüntüler veya yazılar iyice moralimizi bozuyor. Benim bozdu mesela . Ve şimdi arkadaşlarla birlikte şöyle bir karar aldık, bizi herhangi bir kanaldan corona ile ilgili bir haber gelirse okumayacağız , açmayacağız. Sadece devlet kanallarından yetkili kişilerin sözlerine kulak vereceğiz. Çünkü o kadar gerçek dışı şeyler yayınlıyorlar ki, ister istemez inanıveriyor veya acaba mı diyoruz.
Eğer siz kendinizi korur, hijyen konusuna özen gösterir, dışarı acil şeyler dışında çıkmazsanız , çıktığınızda da, yine kurallara uyarsanız ,biz bu olayı atlatırız. Ekonomik krizi nasıl atlatacağımızı yetkililer düşünecek bir şekilde. Dün akşam açıklanan 21 maddenin dışında da yeni tedbirler alınacaktır.
Ama öncelikle sağlık diyoruz. İşin başı sağlık olunca, savaşlar, silahlar hepsi arka planda kaldı. Bir açıyorsunuz haberleri sadece virüs konuşuluyor.
Üzerimize düşen görevleri yaptıktan sonra, gerisi Allah’a emanet diyorum.
Bu arada sağlık sektöründe çalışan herkese binlerce teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Sizin hakkınızı çok zor öderiz. Allah hepinize sağlık, sıhhat, güç versin.
Artık güzel şeylerden bahsedeceğim. Ben yine günlüğüme döneyim.İstanbul’dan geldikten sonra size yazmamıştım. Son yazdıklarımdan bugüne kadar neler yapmışım bir düşüneyim.
Her zaman ki gibi haftada 2 gün resim kursuna gittim. Orada ki arkadaşlarla birlikte çok güzel vakit geçirdim. Gerçek şu ki bu bir haftalık birbirimizi görmeyişimiz, özlemimizi artırdı.
Şimdi eski,yeni, okul,tüm arkadaşlarımla Whats App’dan her dakika yazışıyoruz.
Sinop’a gelen Açık Aile tiyatrosuna gittik.Oyuncular Özge Özberk ve Kubilay Penbeklioğlu’du.
Bu arada eski arkadaşlarımla Sinop’ta yeni açılan Akçaağaç Koru’ya iki kez sabah kahvaltısına gittik.(Türkiye’de virüs yokken)Sadece kahvaltı veriyor şimdilik, birde düğün, nişan, nikah organizasyonları olacak. Kır düğününe de açık. Mekan güzel, ferah, sevdik. Normal kahvaltının dışında, patates kızartması,tavada yumurta,pişi,sucuk, biber kızartması,katlama,bazlama,borona var. Hepside sınırsız, bittikçe isteyebiliyorsunuz, ama istemeniz mümkün olmuyor, her şey o kadar bol ki. Sadece kuymak isterseniz 35 lira ödüyorsunuz,isteğinize kalmış.Sofrada ki reçellerin dışında, kendi yaptıkları reçelleri de sunuyorlar, 7-8 çeşit istediklerinizden alabiliyorsunuz, ücrete tabii değil, kahvaltının içinde. Kişi başı 40 tl. Malum çayda sınırsız. Çevresi alabildiğine yeşillik. Mekanda, kahvaltıda hoşumuza gitti. Sinop’umuza hayırlı olsun.
Liseden arkadaşlarımızla da pizza yemeğe gittik.Orada da güzel saatler geçirdik.Sonra arabası olan arkadaşım, bizi Aklima’a götürdü. Bol bol fotoğraf çektirdik ve geldik. Hayat arkadaşlarla güzel. Şimdi de telefonla sesli veya görüntülü konuşarak hasret gideriyoruz.
Şu anda yaşadıklarımız bilim kurgu filmlerini aratmıyor, ama bugünleri de atlatacağımıza inanıyorum.
Hadi konuşalım nasıl geçiyor bir gününüz?
Ben deki en büyük değişiklik kolumdan saatimi çıkarmak oldu. Zamanın bir önemi kalmadı, yetişmem gereken bir şey yok. Hiç böyle olmamıştım. Beni tanıyanlar bilir,hep acelem vardır, hep bir işim vardır, hep koştururum. Şimdi öyle bir derdim yok. Sabah ne zaman kalkarsam kahvaltı yapıyoruz, açıkınca yemek yiyoruz. Ben öğleden sonraları resim, akşamları örgü yapıyorum.
Arada film izliyoruz. Kitap okuyorum, sonra bakıyorum uyku saatimiz gelmiş. Eşimde maket tekne yapıyor odasında, günde birkaç saat böyle geçiriyor o da.
İlerleyen günlerde bu yaşantıma sporu da katarsam çok iyi olacaktır. (Ama şimdi o havada değilim)Sizler ne yapıyorsunuz ,bir gününüz nasıl geçiyor? Yorum olarak yazarsanız çok sevinirim.Başka yapacak işimiz yok, süreç uzun, vakit geçirmiş oluruz.
Hayatımızda hep güzel şeyler olmasını dileyerek yazıma bugünlük son veriyorum.Sizi seviyorum, ne olur kurallara uyalım, hijyenimizi göz ardı etmeyelim..Hastalığın zincirini kırmak için evden mecbur kalmadıkça çıkmayalım.
Bir Temel fıkrasıyla yazımı bitireyim:
Temel WhatsApp grubundaki arkadaşlarını uyarmış: “Tikkat!
Sağlık bakanlığının her dediğine inanmamamız gerekiyor!
Dışarı çıkarken, eldiven ve maske yeter dediler.
Bu gün dediklerini yaptım.
Ama başkaları pantolon ve kazak da giyinmişlerdi…”)))))))
Hepinize sağlıklı günler.