Nasıl bir ay geçirmişim????

Hazan dediler,

Hüzün dediler..

Kalbimizi ele verdiler…

Oysa, sadece Eylüldü gelen,

Güzelliği göremediler…

Benim Eylüllerimde

Cevizler, incirler, bademler var…

Tezgahta lüfer, oltada İstavrit var…

Bağ bozumları

Üzüm şıraları

Kış hazırlıkları

Tatlı esintiler

Naif geceler

Yağmurlar…

Güzel başlangıçlar var…

Bir de, mutlu şarkılar…

 

T.Tuğba Baş (03/09/2014)

 

Tuğba Baş’ın ‘’Hoş geldin Eylül ‘’şiiriyle başlangıç yaptım, neden mi?

Çünkü eylülü ençok bugün hissettim. Hava yağışlı, soğuk, kapkaranlık. İçim sıkılır gibi oldu..Belki bazıları kış geliyor diye düşünebilir ama ben sonbaharı hissettim. Daha 3 gün önce deniz suyu sıcaklığı 21 dereceyken, kış mı geliyor demeye dilim varmıyor. Pazar günü yüzmeyi düşündüm son anda vazgeçtim. Çünkü dışarısı soğuktu. Bakarsın denizden çıktığımda üşütürüm, sonrada korona oldum sanıp, korkarım diye girmedim denize. Normal şartlarda yüzülebilecek bir denizdi. Bu sene şansımıza o büyük denizanalarından da yoktu. Ogün sadece az bir balık tutup döndük denizden. Sonrada zaten hava bozdu.2 gündür evdeyim, bugünde fırsat bilip günlüğümü yazayım dedim.

1 ekim de sabah yine erkenden uyandım, eşimde o saatte uyanmış denize bakıyordu. Sonra aynı anda ben yürüyüşe gitmeye, o balığa çıkmaya karar verdi. Havada acaip bir sessizlik vardı, Deniz dümdüzdü. Hatta Kütüphanenin oraya geldiğimde video çektim, denizin o güzelliğine dayanamayıp. Sonra Kadınlar denizini biraz geçmiştim ki, aniden hava patladı. Ama nasıl bir rüzgar, fırtına (böyle ani çıkan fırtınaya, hava kaçak yaptı denir). Hemen geri dönüşe geçtim.İşin kötüsü eşim balığa çıkmıştı, aklım onda kaldı, telefon açtım dönüşe geçtiğini söyledi.Bu arada birçok teknede bata çıka dönüyordu. Neyse o da kıyıya hayırlısıyla ulaştı. Allah kimseyi darda bırakmasın.

3 ekimde , 6 yıldır hiçbir kontrolden geçmediğim için, kalp doktoruna görünmeye karar verdim. Neden mi? Çünkü 6 yıl önce bir konser sonrası yemeğimizde , aniden nabzım 188 atmış ve acilen hastaneye gitmiştim. İşin açıkcası 6 sene öncesine kadar , aşırı derecede kendimi yoruyordum. Sosyal faaliyetlerim çok çok fazlaydı ve nihayetinde vücudum sinyal verdi o gece. Sinop’taki kalp doktoruna göründüm, Burhan Beye göründüm, Bafra’da ki kalp doktoruna gittim, efor testinden geçtim, sindigrafi çektirdim 19 Mayıs Üniversitesinde. Sonuçta bana Beloc verdiler 25mgr lık ve o zamandan beri bu ilaçı kullanıyordum.Onun yanında kolestrol hapı ve gliforda kullanıyordum.Bu  defa Samsunda ki, Liv Hospital Hastanesinde ki ,arkadaşımın da doktoru olan Kadriyolog Uzman Dr. Yunus Amasyalı’ya dan randevu aldım. Hastane fazla kalabalık olmasın diye cumartesi gününü tercih ettik. Eşimde görünmek istedi, kontrol amaçlı. Sabah ilk iki randevuyu aldık. Dedim hazır Samsuna gitmişken , göz doktoruna da görüneyim istedim. Dr. Öğretim üyesi Adem Gül’den randevu aldım. Yine midemde gazdan oluşan bir şişkinlik vardı. Onun içinde Gastro entroloji Uz. Doktor Taner Akyol’dan da randevu alıp erkenden yola çıktık. Özellikle sabah kahvaltı yapmadım, belki aç olmam istenir diye.

Saat 8.45 de hastanedeydik. Önce E.K.G mız çekildi, sonrada doktora göründük, buradan da kan tahlillerimizi yaptırıp gitmiştik. Doktor her şeyi çok iyi buldu, ultrason la da baktı kalbime, damarlarıma filan iyi buldu, kalp ve kolestrol ilaçını almana gerek yok dedi. Sigara içersen ilaçlara devam dedi. Zaten günde 1 veya 2 içiyordum, tamam bırakırım dedim. Ve Kolestrol ilaçını birden kesmeyelim, şimdilik haftada 2 al dedi.gliforuda yarıya indirdi. Eşimide efor testine tabii tuttu, çok şükür o da iyi çıktı, yalnızca göbeği erit dedi.

Bu arada doktor bana beloc yanınızda bulunsun. Eğer kalbiniz hızlı çarparsa önce:

1. Derin derin nefes alın,
2. Başınıza soğuk su dökün
3. Kuvvetli öksürün
4. Ikının
5. parmağınızı ağzınıza sokup öğürün……. Eğer geçmezse sonra ilaçınızı içersiniz dedi.

O doktordan sonra hemen göz doktoruna girdim, o da güzelce inceledi. Yazdı gerekli numarayı, göz tansiyonum sınırdaymış, onu sık sık kontrol ettir dedi.Sonrada saat 12 de randevu aldığım Gastroloji doktoruna gittim.Odasında ultrason aleti olduğu için görünmek istediğimi ve ara ara olan karın şişkinliğimden bahsettim.Bu ultrason yeterli gelmez belirli yaşa gelince daha detaylı bakmamız gerekir, açsanız sizi batın ultrasonu çektirelim dedi. Tamam dedim, birde göğüs ultrasonumun zamanı gelmişti onu yaptırmak istedim. Ve ben 5 dakika sonra oda da ultrason çektirirken buldum kendimi. Hepsi iyi çıktı çok şükür. Sonuçları doktora gösterdiğimde safrakesemin de ,pankreasımda iyi olduğunu söyledi, karaciğer yağlanmam varmış, diyet yapmam gerekiyor tabi. Doktor Taner Akyol, bunlar iyi ama midenizin içini göremiyoruz dedi, madem açsınız endoskopide çekelim isterseniz dedi. Önce korktum, ama sonra hemen kabul ettim.Bayıltarak istedim tabi. Bu defada başka bir odada yatıyor buldum kendimi. Doktor girdi odaya, üstüne ameliyat gömleğini giyiyordu. Sonra kayboldu. Sonra biri bana ismimi sordu, söyledim, hastanenin adını sordu söyledim. Ben de ona doktor ne zaman gelip yapacak diye sordum, bana bitti dediler. 5 dakika daha yattım odada ve çıktım. Ne bir uyuşukluk, ne bir sersemlik hiç bir şey yoktu. Kendimi çok iyi hissediyordum. Sonra midemde gastrit olduğunu ve reflü başlangıcı olduğunu söyledi.Sabah aç karnına ve gece yatarken olmak üzere 2 ilaç verdi.Yediklerinize dikkat edin ve akşam 20.30 dan sonra bir şey yemeğin dedi.Yürüyüş yaparsak eğer en az 45 dakika yapmalıymışız, ancak faydası olurmuş. Ben de zaten 50 ile 60 dakika arasında yürüyorum. Eşim işlerin bu kadar kolay olduğunu görünce o da kolonoskopi için randevu aldı,  4gün sonrada onun için gittik, maşallah o da çok rahat kolonoskopi geçirdi. Hatta ekranda yapılan işlemleri izlemiş ama hiçbir acı duymamış. Doktordan da, yapılan işlemlerden de çok memnun kaldık.

Eğer bu tip işlemlere gerek duyarsanız kesinlikle tavsiye ederiz bu hastaneyi ve doktorları. Biz çok memnun kaldık.

12 Ekimde özellikle son zamanları adını sıkça duyduğumuz Kurt Kuyusuna gittik, arkadaşlarımızla. Çok güzel sahili ve denizi vardı. Ama güneş kendini çok fazla göstermediği için ve birazda geç gittiğimiz için çok fazla yüzemedim. Ve sezonu da o gün kapattım zaten. Seneye inşallah yine gider tadını çıkarırız.

 

Ve bu balık sezonunda ilk kez geçen sabah balık tutmaya çıktım eşimle. İyiki de çıkmışım, manzara muhteşemdi. Güneşin doğuşunu yakaladım denizde. Tekneler, hava, güneş müthiş görsel güzellik kattılar sabahımıza. Şansımızda yaver gitti, 6 palamut yakaladık o gün. 4 saat kadar denizde devamlı hareket halinde kalınca bayağı yorgunluk oldu benim için. Biliyorsunuz palamut tutarken tekne devamlı gidiyor, o da sizi belirli süre sonra sersemletiyor. Kolay iş değil yani.

  

Liseden arkadaşlarımla bu ay yine buluştuk,hepimiz iyiydik, sohbetimizde güzeldi.

Ooo yazacak şeylerim epey çokmuş, yaz yaz bitmedi. Artık bitirip, fotoğrafları yükleyeyim.

Sizlere iyi akşamlar diliyorum sevgiyle kalın..