Wimbledon, haziran ayında çok renkli etkinliklerle dolu. Dünyaca meşhur Wimbledon Tenis Turnavasi için gelenlerle şehir çok hareketli. Geldiğim gün, Wimbledon büyük festivali vardı. Arkadan iki tane Türk festivali olacak, sonra okullardaki partiler, doğum günleri derken, oldukça yoğun bir ay gecireçeğim bu güzel yemyeşil kentte.

Nasılsınız bakalım,keyifler nasıl? Umarım iyisinizdir?Ben mi nasılım?Allah’a şükür iyi diyelim iyi olalım. Dün çok güzel ve değişik bir yere yüzmeye gittik. Sinop çevresinde bir yer. Oraya H….. Ö…….. diyorlarmış. İsminin tamamını yazmayacağıma dair arkadaşlarıma söz verdim,kusura bakmayın.((((

Dün pazardı. Havada güzeldi . Bizde dostlarımızla birlikte bir Pazar sefası yaptık. Hele Sarp ve Ilgaz’ın oluşu güne ayrı bir renk kattı.)))

Malum yaz geldi,20 temmuzda da ramazan başlayacağı için,düğünler bu tarihten önce yapılmaya başladı.Ve inanın hemen hemen her gecede bir düğün var. 3 gece düğündeydik, Salı gecesi de var.

Daha çocukluklarını bildiğiniz,mini minnacık çocuklar,ne zaman oluyorda büyüyor,serpiliyor ve evliliğe adım atıyorlar….. Demek,’’ yıllar su gibi geçdi’’ dememiz ondan.Gerçektende su gibi geçiyor yıllar…

Son çıkan kitaplardan ,sevdiğim yazar Hande Altaylı’nın kitabı.Daha önce yazdığı Aşka Şeytan Karışır ve Maraz adlı kitaplarının ikisini de, Sinop Rıza Nur Kütüphanesinden alıp okumuştum.

Sevgili Nilgün’ün günlüğü okurları, Bu yazımı 16.Mayıs tarihli mesajı yazan Gülümser hanıma ve bebeğine  tuvalet eğitimi vermek isteyen tüm anneler için yazıyorum. Gecikmeden dolayı kendisinden özür diliyorum. Yoğunluğum sırasında gözümden kaçmış.

Birkaç gündür yazamadım size .Sağ olsunlar bu arada,senelik izne çıktılar galiba diye düşündüğüm köşe yazarlarım da, iş başındaydı. Her gün birbiri ardına yazıları geldi.))))Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ben daha önce dediğim gibi izne ayrıldım gerçekten,ama haketmiştimde değil mi? Hele şu haziran ayında tempo yoğundu.