Bayram telaşı girince araya sizinle günlüğümü paylaşamadım. Öncelikle hepinize iyi bayramlar ve ülkeme de huzur diliyorum.

Hayallerimin şehrine bugün ayak bastık.

Sabah saat 8.00 de kalktık ve doğruca kahvaltıya gittik. Kahvaltı yaparken  Dubrovnik sahillerini izledik. Gemimiz 11.30 da iskeleye yanaştı. Bu arada Dubrovnik’in  denizden görünüşü çok harikaydı. Kıyısının çok girintili çıkıntılı oluşu bize Norveç’i anımsattı.

Uzun zamandır Venedik’e gitmek istiyordum. Bu aya kısmetmiş.Biletlerimizi çok önce almıştık, gemi turunu da çok sevdiğimiz için, tercihimizi gemiden yana yaptık. Şansımıza da gemi İstanbul’dan kalktı, bu durumda bizim seyahatimiz için, güzel bir artı oldu.

Benim en sevdiğim mevsim, sonbahar. Aslında baharları severim ben, ne sıcak ne soğuktur.

Önce Türk kahramanlarının oluşturduğu bu romanı okumaya başladığımda yazarının yabancı oluşuna şaşırmıştım. Sonra dan romanın arka kapağında yazarın öz geçmişini okuduğumda, İstanbul doğumlu olduğunu öğrendim.

Merhaba sevgili okuyucularım. Nasılsınız? Ben çoook yorgunum. Daha öncede bahsetmiştimya 9-10 gündür dükkanın temizliği ve yerleştirmesiyle uğraşıyoruz kızımla birlikte. Bugün biraz ara verdik.

Kitap okumaya devam ediyorum. Bu kitabı da Kütüphaneden ödünç almıştım. Üstünde New York Times Best Seller yazısını da görünce güzel bir kitap diye düşündüm. Arkasına da birçok yazar öyle güzel yorumlar yapmışlardı ki. Birde kapak fotoğrafı korkunç görünüyordu, ama umduğum gibi çıkmadı maalesef.