Sadeleşiyorum. Bi’Tutam Tuz.

İşler, güçler…Stres, trafik…Eşler, çocuklar…Ev işleri, çamaşır, bulaşık…Ütü, alışveriş…Ne pişireceğim derdi…
Hangi dizide ne olmuş, hangisi yeni başlıyor? Arkadaşım dün ne giymişti, kaç kilo vermişti, nasıl görünüyordu? Ben nasıl görünüyorum, yarın ne giysem?
Ve daha binlerce soru…
Aslında tüm bunlar kendimizden gitmek, artık kendimizi tanıyamamak, anlayamamak, bilmemek…
En son ne zaman kendinize aynada sadece baktınız? Baktığınızda karnınıza değil de gözlerinizin içine baktınız? En son ne zaman ne hissettiğinizin farkına vardınız?
Hissedemez olduk artık, çünkü o kadar çok uyaran var ki çevremizde, durup kendi kendimize kalmaya olanak yok. Ben uzun yolda otobüs yolculuğunu çok severim, çünkü tek başıma kalır(d)ım, düşünür(d)üm, kendimi farkeder(d)im. Artık bunlara da fırsat kalmadı, oturduğum koltuğun önünde bir ekran ve ben o ekrandan film izliyorum.
Tüm bu kendimizden gidişler bize pahalıya mal oluyor, ama biz bunun da farkında olmuyoruz. Sevilmek istiyoruz, aslında kendimizi sevmiyoruz, ama kendimizi sevmek için çalışmak yerine başkalarının bizi beğeneceği giysilere avuç dolusu para döküyoruz. Sadece farkedilmek istiyoruz diye makyaj malzemeleri alıyoruz, belki de bir kez kullanmak için.
Seçkin olmak istiyoruz, elit olalım istiyoruz, çünkü toplumda iyi bir yer istiyoruz, kendimizi geliştireceğimize maskeler alıyor, her gün yeni bir maske deniyoruz, bu bazen son model bir araba oluyor, bazen son model bir telefon…Bazen gerçekten ayranımız olmuyor içmeye, ama son paramızla arabamıza benzin alıyoruz.
Geçenlerde şöyle bir cümle düştü aklıma: İnsan 30’una kadar dışını, 40’ından sonra da içini doldurmaya çalışıyor. Siz de 40’lı yaşlarınıza geldiyseniz, belki de biraz biraz kendinizi farketmeye başlamışsınızdır benim gibi.
Kendini farketmenin en güzel yolu yavaş yavaş sadeleşmek. Her sadeleşme, insanın maskelerini atıyor üzerinden birer birer…Bu sadeleşme belki artık sık sık telefon değiştirmeyip eldekini iyi kullanmaktan geçer.
Ben sadeleşmeyi uzun bir süre önce seçtim, sadece bu aralar biraz daha fazla düşünür oldum, nasıl daha fazla sadeleşebilirim diye, çünkü artık doğaya karşı bir borcum olduğunun, fazla tüketimin bana olduğu kadar doğaya ve dünyaya zarar verdiğini de anlıyorum. Bakalım, neler yapabileceğim? Aklıma gelen değişik fikirleri sizinle paylaşacağım.
Sizin uyguladığınız şeyler varsa, sizden öğrenmeye hazırım.

Hakkımda Nilgun

Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

2017 geldi…Bi’Tutam Tuz..

Günaydın sevgili nefes dostu, Büyük umutlarla beklediğimiz 2017 en sonunda geldi ve ilk saatlerde yine …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.